bizim kedi kucağa alınca tüy birakiyor, dikkat etmedim ya da bilmiyorum. leş gibi kokmaz kumu her gün temizleyince :(

bilmiyorum. SEVGI böyle bişi

dayanmıyoruz, çözüm üretiyoruz. bizim evde tüyler için dyson süpürge kullanıyoruz. kakası için evdeki küçük tuvaleti tamamen haşmetlimize tahsis ettik ve sadece orayı kokutuyor, kapısı kapalı durduğu için koku dışarı çıkmıyor.

Tüylere alıştık öyle kabul ettik. Ama koku yok bizde. Kum kabı kapalı çünkü

kediler erkekse, evde çeşitli yerleri işaretlemek ve bölgesini belirlemek için sağa sola işer.bu şekilde kokutabilir.

kediler, annelerinden çok erken ayrılmışsa ve anneleri tarafından yalanarak temizlenmemişse, kendilerini yalayarak temizlemeyi öğrenememişlerdir.

evde kum kullanılıyorsa, yani kedi evin konumu dolayısı ile dışarı tuvalete çıkamıyorsa kumdan dolayı koku oluşur.

her gün ev temizliği, kediyi düzenli taramak ve oraya buraya kokusunu bırakmasın diye kısırlaştırmak. bunları yaptığım için koku sorunu yaşamadım.

Kisirlastirilmis kedi + surekli kum temizligi + surekli tuy alici bantla koltuklaro temizlemek. Cozum bu

Sizin gittiğiniz evlerin sahipleri hijyene dikkat etmeyen kişiler olduğu için kokuyordur. Her zaman söylüyorum; kokanlar hayvanlar değil, sahipleri kesinlikle.

1 senedir evimizde kedi var; en düzgün kedi kumunu kullanıyoruz, nasil ki kebdi tuvaletlerimizi her gun temizluyorsak onun kumunu da günlük temizliyoruz. Siz kendi tuvaletinizi temizlemeseniz o da kokar, normaldir. 2-3 haftada bir de kumu komple yeniliyoruz. Kapali kedi tuvaleti kullanıyoruz. Kaliteli mama yiyor; diskisi cok kotu kokmuyor. Iyi ki benim cocugum da akilli; kum ile iyicr ortmeden kabindan cikmiyor. Sizin gibi 'ayy kedili ev hem kirli oluyor hem de kokuyor' diyen arkadaşlarım 'senin evinde kedi olduğuna inanmakta zorlanıyorum bazen. Resmen koku yok' diyor. Sebep belli işte. Ben bu konuda özen gösteriyorum, diğerleri göstermiyor.

Tüy mevsim geçişlerinde çok dökülüyor; düzenli olarak tarıyoruz. O dönemlerde her gün, normal dönemlerde iki gunde bir özel animal pro başlıkli supurge ile supuruyoruz. Maması kaliteli olduğu için normal zamanda aşırı tüy dökmesi yok. Kurutma makinem var; çamaşırlardaki, koltuk ortulerindeki vs tüyleri komple topluyor zaten. Mutfağa girmesi yasak. Ic/dış parazitlerini düzenli yaptırıyorz.

Bu arada kedim erkek; sadece 2 kere koku bıraktı; hemen ertesi günü kisirlastirdik, bir daha bu sorunu da yaşamadık.

Evimde bir kedi var, evet ama emin olun etrafınızdaki çoğu kişiden daha temiz ve düzenli bir evde yaşıyoruz. Dediğim gibi kedinin suçu yok, gereken ozeni göstermezseniz her ev kokar.

ben de metrobüse her bindiğimde ahır gibi kokuyor.

evimizde 4 kedi var, her gün kum temizlediğimiz için kokmuyor. tüyler için de rulolar var.

kimse evimizde kedi olduğuna inanmıyor.
kaliteli mama verdiğimi düşünüyorum (n&d düşük tahıllı)
kaliteli kum kullandığımı düşünüyorum (everclean. gercı bugun eczacıbasının kumunu aldım bi de onu deneyeceğim, malum kur sebebinden dolayı)
kapalı kedi tuvaleti kullanıyorum. ayrıca tuvaleti kapalı balkonda duruyor.
zerre koku yok hatta esamesi de yok:)

olabilir. içindeki anten büyük ihtimalle telefondan daha iyi çekiyordur.

mumkun. ya edge i bilmem, 3g ve 4g icin konusuyorum. bulundugum yerde 3g cekmeyen yerde 4g iyi cekebiliyor bazen. ikiside sanirim farkli baz istasyonlari. 4g koyduklari yere 3g koymazlarsa 3g alamazsin. eger telekom hattinla telefonda 4g yada 3g alamiyosan cihazdada alamazsin. turkcell oluyormus iste turkcell kullan.

benden sonra bu bilgiye ihtiyaç duyan biri olur mu bilmem ama buraya not düşmekte fayda var.

bulunduğum köyde yelefondan 2g ile internete ancak bağlanılıyor.telefonlarda bir diş ya da iki diş çekiyor anca. çoğu zaman çekmioyr. fakat turkcell 4.5g vınn cihazı ile bugün 4g bağlantısı elde ettik. demek ki telefon çekmiyor diye vınn cihazı da cekmeyecek diye bir şey yokmuş. teşekkürler.

B vitamini eksikliginiz olabilir. Magnezyum eksikligi de uyku döngülerini bozuyormus. Kendimden biliyorum.

sekeri biraktim, kendimi daha dinc hissediyorum gun icinde. seker alinca vucutta glikoz dalgalanmasi oluyor, o da uyku yapiyor. vitamin eksikligide yapar. doktora danisip supradyn alabilirsin ve sekeri kesebilirsin.

şeker ve undan yapılan tüm yiyecekleri bırak, paketli gıda alma; ben de 2-3 ay önceye kadar böyle idim bu yiyecekleri bırakınca 1 aydan sonra yorgunluk kalmadı; gün içi, daha dinç ve canlıyım, beynim berraklaştı. Şeker ve unun nasıl beyni uyuşturduğunu bırakınca anlıyorsunuz.

bi kan tahlili yaptır. tsh t3 t4 e baktır. karaciğer enzimlerine baktır. burdan sormayla olmaz hacım.

Şeker

Peki, sağlık ocağı şeker ölçümü yapıyor mu ve yapıyorsa sigortasız kişilere de yapıyor mu?

saglik ocagindan kastinsa aile hekimidir. kan testi yapiyorlar, degerlere falan bakiyorlarda senin durumda seker yuklemesi yapip bakarlar, onu orada yaparlar mi bilmem. seker olcme aleti bulabilirseniz aclik sekerinizi ve tokluk sekerinizi sizde olcebilirsiniz. herhangi bir seker hastasi iyi bilir. internettede bulursunuz yemekten kac saat sonra olculmesi gerektigini. tabi en saglikli sonucu doktorda alirsiniz.

tuzlu, baharatli, sarmisakli filan yemissinizdir; hava kurudur; az sivi tuketmissinizdir... cotank, diye "seker" denilemez bence...

Evet, aile hekimi (sağlık ocağını) kastetmiştim. Şeker ölçümü aç olarak mı, tok olarak mı yapılır, onu da bilmiyordum. Sonraki sorum o olacaktı sanırım.

@e haliyle Ağız kuruluğum sabahtan beri olmasına rağmen aslında sizin dediğiniz gibi de olabilir belki. Çünkü az önce sütlaç yedim. Bu durumda şekerim fırlayıp beni çok rahatsız etmesi lazım ama ağız kuruluğum dışında bir rahatsızlığım yok.

şikayetini söylersen aile hekimi gerekli tahlilleri yapar.
sigortasız derken, yaş kaç, öğrenci misin, bunlar önemli sorular.

bugüne mahsus ise turşu, yağlı şeyler, baharatlı şeyler olabilir.

eczaneler de yapıyor ya şeker ölçümünü, zaten parmaktan ölçülüyor kolay bişi. su falan içmeden sabah direkt gidin.

@manuel mandalina Öğrenciyim. Aile hekiminin bakması için yaşın çok önemli olduğunu bilmiyordum. Aile hekiminin sigortasız kişilere bakması için yaş sınırı kaç?

@qobel Ben de bugüne has birşey olduğunu düşünüyorum, çünkü bugüne kadar böyle birşey olduğunu hatırlamıyorum.

@mor.inek Peki, eczaneler ücretsiz mi yapıyor yoksa kafalarına göre ufak bir meblağ istiyorlar mı?

Vücudunun suya ihtiyacı olduğunun işareti. Bugün kaç litre sıvı aldın? Kaç kere çişe gittin? Bir günde şeker diye yapıştırmışlar. Su iç. Aile hekimi senin aile hekiminse bakar. Sigortaya gerek yok, aile hekiminde her şey ücretsiz.

@Lim5 Bugün fazla su içmemişimdir herhalde (belki 3 veya 5 kere). Su içsem de, ne yaparsam yapayım bugün ağız kuruluğum geçmiyor diye çok fazla su içmedim. 3-5 kere de tuvalete gitmişimdir. Derslerim filan derken pek fazla yerimden kalkmadım. Ben de bir günlük birşey olduğunu düşündüm ama yine de -dediğiniz gibi aile hekiminde ücretsizse- pazartesi günü -o güne kadar sabredebilirsem- şeker ölçümü yaptırırım. İnşallah yarın bu sorun devam etmez de rahat ederim.

Bol su iç. Diyabet olsan yukarıdan aldığın aşağıdan çıkar. Çok su içiyorum, çok tuvaletim geliyor dersin. Canını sıkma. Pazartesi görünürsün.

@Lim5 İnşallah dediğin gibidir. Bugün "şeker" olasılığını duyunca moralim bozuldu. Bakalım, inşallah öyle birşey değildir. Pazartesiye kadar sabır artık.

Cevap veren herkese teşekkür ederim.

immobiliare.it
kijiji.it
bakeca.it

italyanca bilmiyorsa sahibinden ev bulması imkansıza yakındır. emlakçilar da konuşamaz. o yüzden ev tutacağına oda tutsun.

facebookta bocconi rents grubuna kaybolup milano merkezdeki oda ilanlarina bakabilir.

milanodaki universitelere gidecek. iki tane buyuk var zaten: biri milano politeknik, digeri milano universitesi. yabanci ogrenci ofisi var bunlarin. onlara gitsin desinki "agam ben erasmusa geldim, kalacak yer neresi var ya da agam ben bu sene geldim okumaya, yabanci ogrenciyim, ozel yurt falan onerin" desin. onlarin kataloglari vs oluyor, bildikleri ozel yurtlara yonlendiriyolar. ogrenci belgesi vs sormazlar. ikinci olay facede erasmus gruplarina girsin, orada sorsun. kijiji, bakecaya falan nadir duser ingilizce ilan, o yuzden zor oralar. gecici yer olarak airbnb ye baksin. belki gittigi evle anlasirsa uzun vadelide kalabilir.

çıkmıyor ne alaka. sen dolar arzını arttırmış oluyorsun, böylece beklenen dolar fiyatının düşmesi. ama milyar dolarlar gerekiyor bunun için 300-500le olmaz. millet show peşinde olduğu için görüyoruz böyle hareketleri.

Ülke ekonomisine bi katkısı yok, ülke dışına da çıktığı yok. Normalde piyasada ne kadar çok dolar olursa doların değeri o kadar düşüyor ama bu çomarların bozdurduğu 100 dolarlarla olacak bi şey değil tabii.

5 dolar bile bozdurulsa önemlidir bu. sadece katilimin büyük olması gerekiyor. kar tanesi önemsiz gibi görünse de ancak yıgıldıkca çığ olur (ve önem kazanır)

evet herkeste 500 dolar var çünkü.
etme cahille muhabbet küstürür demişler.

gerçekten cahille muhabbet küstürüyormuş asdfasdf tamam he dükkan kirasını bozdurursa dolar düşer. futbolcular da aldıklarını bozdursun çünkü hepsine dövizle ödeme yapılıyor. allahım sen büyüksün biraz akıl dağıtırsın umarım. amin

Dolar bozulunca paraya hic bir sey olmuyor. Basimizdakiler dahil hic kimse ekonominin nasil isledigini bilmedigi icin boyle islere giristiriyorlar insanlari. Bugun organik gerekcelerle degil (dolarin degersizlesecegini dusunmek) biri dedi diye organik olmayan sebeplerle para bozdurmak, parani yabanciya bedavaya vermektir.

Dolar alim satim icin cok fazla opsiyon var (doviz burosu, banka, forexp platformlari etc.) ama olay sonunda arz talebe gelir ve butun bu elektronik sistem basit hayal edilebilir bir sistemin elektronige donusturulmusudur.

Soyle hayal edilmeli:

Bir odada bir suru insan var. Bu insanlarin bir kisminda dolar var, bir kisminda TL var.

Dolarini 3.51 liraya satarim karsiliginda Tl alirim hemen diyen 50 kisi var diyelim. 3.52 den satarim gerekirse bekleyebilirim diyen 40 kisi var. 3.53 liraya satarim anca diyen 30 kisi var vs. bu boyle gidiyor.

Benzer sekilde Elimdeki her TLnin 3.51 tanesini 1 dolara satarim diyen insanlar var. Ondan daha az 3.50 tanesini satarim diyen var. 3.49 tanesini 1 dolar karsiliginda veririm diyenler var.

Bu insanlar bir arz talep dengesi olusturur.

Ornegin elindeki dolari 3.51 liraya satmak ve TL almak isteyenlerle Elindeki her 3.51 TLyi 1 dolara satmak isteyen kisiler eslesir ve alis veris yaparlar. Diyelim ki bu alisverisler gerceklesirken "3.51 lira verirsen sana 1 dolar veririm" diyen kisiler bitti ve sadece 3.52 lira karsiligi 1 dolar veririm diyen kisiler kaldi. Odada 3.52 lira karsiligi 1 dolar almaya biri razi olana kadar (kimse 3.51 e satmadigina gore) hic bir islem gerceklesmez. Sonunda biri razi olur ve 3.52 liraya 1 dolar alir.

Tebrikler! dolarin fiyati 3.52 lira oldu!

Bunun tam tersi de olabilir, 3.51 liraya dolar satan kisiler bitmez ama 3.51 liraya dolar alan kisiler bitebilir. Bu durumda dolarin fiyati duser.

Burada dikkat edilmesi gereken, DOLAR SATMA EYLEMI dolarin fiyatini dusurmez. Cunku her satilan dolar icin karsi tarafta TL satan biri vardir. Sen dolar satip TL aliyorsan, baskasinin sana TL satiyor olmasi lazim.

Mantik bu olsa her seyin fiyati ayni kalirdi. Durum oyle degil, arz talep dengesi yukarida anlattigim gibi.

Simdi bilmemkim dedi diye insanlar dolar bozdurmaya giderse, degerlenecegini dusundukleri bir seyi duygusal sebeplerden bozdurduklari anlamina gelir. Normalde bozmayacaklar, ama rasyonel olmamasina ragmen bozuyorlar anlamina gelir.

E elin yabancisi da haber izliyor olan biteni goruyor. Senin butun dolarini fiyatini ucuza elinden alir. Sen nasil olsa bozduracaksin. 3.51 den baslayarak fiyati dusure dusure BUTUN dolarini alir. Cunku bilir, o kadar dolari bir anlik gaza gelip bozdurduktan sonra gelecekte mecbur geri alacaksin? Satin aldigin kullandigin her sey dolar ile satiliyor sonucta yabanci mal.

Ne olur? Senin elindeki malin (dolarin) degerinden bagimsiz olarak satmaya razi oldugunu bildikleri icin elindeki dolari alir sana TL verirler. Hatta kendileri de yan kanaldan akin akin TL alir ve fiyati dusururler. Sen dersin ki "ooh ne guzel yaptigim eylem ise yariyor". Elindeki dolari dusen fiyattan ucuza alirlar.

Yarin sana verilen gazin etkisi gecer. Dolar lazim olur. TL verip dolar almaya gidersin (belki sen gitmezsin ama ithalatcin ihracatcin enerjini alan devlet vs. gider).

O zaman dusun bakalim sana kaca satarlar? Elindeki TL ile dolar almaya mecbur oldugunu (cogunu degerinin altina zaten sattigin icin) bilen kisi sana o dolari kaca satar? Dolarin fiyati o zaman o olur. Sen 4 de ben 5 diyeyim dayioglu 10 desin.

Iste boyle elini belli eder ekonomide duygusal kararlar verirsen adami oyle soyup sogana cevirirler.

OZET: "Ben bile bile degerli oldugunu ve degerlenecegini bildigim bir seyi duygusal sebeplerle buyuk miktarlarda satiyorum ve bunu da tum dunyaya ilan ediyorum" dersen dunyadaki butun spekulatorler "hay hay" der fiyati dusurur elinden ucuza alir ve ihtiyacin oldugunda ayni fiyata geri almak istediginde sana kucuk surprizler yapar. Fiyat ucar, hulog da "neden boyle oldu yav" diyerek kafasini kasir. KAsaba kurnazligiyla foreign exchange piyasasini manipule ettigini sanirsan gulunecek duruma dusersin boyle.

Bu bakış açısıyla arz-talep meselesinin ırzına geçmiş oldun, tebrikler.

mantik su: ahmet ben x fiyata satiyorum dolarimi diyor, mehmette diyorki ben x den daha dusuk fiyata satarim, elime daha cabuk para gecer. alicilar ahmeti sallamiyor artik cunku mehmet daha ucuza veriyor. noldu mehmet yuzunden dolarin fiyati dustu. sonrada hasan geldi ben mehmetten de ucuza satarim dedi. herkes hasandan almaya basladi. daha da dustu fiyat. boylece noluyor, bu 3 arakdas yuzunden piyasaya dolar pompalaniyor. bi yerde bi maldan coksa, o malin degeri duser, cunku isteyen azdir, satmaaya calisan coktur, rekabet olur. biyerde bisey azsa, almak isteyen coksa, satan azsa, rekabet satin alan insanlar arasinda olur ve fiyat yukselir. kisaca olay bu

smurfsmurfsmurf bana mi diyorsun arz-talep meselesinin irzina gectin diye? cok merak ettim nesi tuhaf geldi. bu islemleri en transparan olarak gorebilecegin piyasa futures piyasasidir. forex de merkezi bir mercii yoktur retail traderlar kör calisir cogu yukarida acikladigim mekanizmayi bilmez. Ama futures trade edersen acarsin orderbook ve tape'i ve yukarida yazdigim islemlerin birebir bu sekilde gerceklestigini transparan sekilde gorebilirsin. Insanlarin belli fiyat seviyelerine koyduklari gercek ve tuzak emirlerden olusan bir piyasadir, ozelligi yukarida anlattigim seyin transparan olmasidir. senin farkli bir teorin varsa cok merak ettim gercekten...

Belki anlasilmamistir soyle bir surreal ornek vereyim... kendi cikarini dusunen 2 kisi dusunelim. Birinin elinde çaputlar oburunun elinde altinlar var. Bugun 1 altin almak icin 3 caput vermek zorundasin.

Elinde altin olan kisi diyor ki ben altinin degerli oldugunu ve degerlenecegini biliyorum. temel ihtiyac maddelerini almak icin de bu altina ihtiyacim olacak. fakat yine de duygusal sebeplerle elimde bol miktarda altini elden cikartip karsiliginda caput almak istiyorum, bunu kesin yapacam. burada kilit nokta, dunyada gecerli paranin altin olmasi (petrol icin, enerji gaz vs icin lazim en basinda), elinden cikaracak kisinin eninde sonunda ihtiyaclarini almak icin gelecekte elindeki caputlari tekrar altina cevirme mecburiyeti olmasi, ve bu eylemi deger kaygisiyla degil duygusal sebeplerle yapacagini butun dunyaya duyurmasi.

Elinde caput olan kisi kendi cikarini korumak icin ne yapar? "oo cok altin bozuyorsun yav arzin cok fazla caputa talep cok caput cok degerli oldu yav birden, sana 2 caput veririm 1 altin icin" Ama biliyor ki aslinda caput degerlenmedi, senin neden sattigini bildigi icin (bu normalde olmaz) senin oyununu yemis gibi yapar.

Demin 1 altinin degeri 3 caputtu, simdi 2 caput. caputun degeri "artti". Tirnak icinde yaziyorum.

Ama bu adam senin altinlari neden sattigini biliyor, deger kaygisiyla degil duygusal sebeplerle satiyorsun. Yarin tekrar caput verip altin alacagini biliyor.

Sana verilen gaz gecip de sen "abi sende altin vardi baya gecen satmistim sana, onlar lazim oldu, sana caput vereyim, sen bana altin ver 2 caputa 1 altin alis veris yapiyorduk hani ne guzel ben sana 2 caput vereyim sen bana altin ver" dedigin zaman o kisi ne der?

1 altin 4 caput. Isine gelirse.

Ne oldu? planin basina yikildi.

Caputu degerlendirmeye calisirken yaptigin manipulasyon GIZLI yapilirsa ise yarayaBILIR. Piyasalarda her gun her hafta yapilir. Hem FX de hem hisse senetlerinde. Suni olarak fiyati arttiran veya dusuren cepleri derin spekulatorler (Soros gibi tipler) bu isi yaparak cok para kazanir.

Ama bunu ancak gizli ve anonim bir sekilde yaparsin.

Bunu yaptigini dunyada 1 kisi bile bilse bu plan islemez, sadece zarar edersin, karsindaki yaptigini gorerek pozisyon alir, istedigin sonucun tersi olur. Butun dunyanin gozunun onunde yaparsan bunu yapan haric butun dunya senin zararindan nemalanir.

Acik acik insanlarin yapacagini bile bile "doviz satin" demek bu dovizini satan insanlari yabanci spekulatorlerin kucagina oturtmaktir bu sebeple. Aptal degil onlar da haber izliyor, ne yaptigini cok iyi biliyorlar.

Sen sonra ihtiyacin olacak bir seyi "ne olursa olsun bunun degeri dussun diye saticam" dersen karsindaki senden ucuza alir. Geri dondugunde sana pahaliya geri satar. Aradaki fark onun olur.

Bunu neden yaptigini bilmezse gizlice yaparsan bir ihtimal planin ise yarayabilir. Bizimki gibi acik acik yaparsan cok cok komik sonuclar dogurur. Gulmekten aglatir.

(bkz: paralegal)

rachel avukat değil. aynen paralegal. bir nevi sipesifik alanda çalışan sekreter.

oradaki tüm avukatlar harvard mezunu. diğer çalışanlar filan, temizlikçi etc. harvard mezunu değil yani.

amerikada hukuk okumak icin daha once bi lisans bitirmen sart. liseden sonra direk hukuk fakultesinde girilmiyor bildigim kadariyla. hukukta yanilmiyosam 2 yil zaten. yani rachel uni mezunu, pratik kismini ogrenmis ve paralegal olmus.

eger harici hdd gibi taktiysaniz erisemezsiniz muhtemelen, o win 7 de ki kullanici ile login olmaniz lazim. o yuzden win8 yuklu bilgisayarin ana hdd yi cikarin onun yerine eskiyi takin, oyle boot edin.

eger zaten oyle yaptiysaniz, bu durumda ben de bilmiyorum.

hocam hdd deki tum dosyaları secin
sag tiklayin
ozelliklerden erisimleri kontrol edin gerekirse izin verin
duzelecektir

dosyaların sahipliğini alman lazım

www.youtube.com

linux live cd ile erisebilirsin diyorum, ben oyle yapabilmistim

Dolar artınca hepsinin fiyatı arttı. O fiyata olan telefonlar 700e doğru fırladı. Alınabilecek en iyi telefonlar gm 4g, lenovo k5 falan. 2. El telefonlara bakmayın bence.

huawei p8 lite

suan evropada 160 euro civari. ben kullaniyorum memnunum. pili birgun goturuyor. tr de bulabilir misin bilmiyorum. ben italyadan aldim, imeisinide kendim hallettim.

Asus un powerbank özellikli bi telefonu vardi adini unuttum ona bak.

xiaomi redmi 3

ben olsam durust davranirdim. sonucta eski patronunuzu arayip sorma ihtimalleri var. gecenlerde biri yine sormustu, hayatimda bosta kaldigim sukadar zaman oldu, yazayimmi cv ye diye. herkes direk soyle gecistirme demisti.

sacma salak sorulara icinden geldigin gibi cevap vercen. ayrica hala soran var mi o sorulari yahu

önceki iş yerinden olumsuz bahsetme. mesela mesleki tatminsizlik demek yerine, kendimi profesyonel anlamda daha iyi geliştirebileceğim bir pozisyon aramak için ayrıldım denilebilir.

sevmediğin özellik konusunda ise geliştirebileceğin şeylerden bahset. mesela multitasking şekilde çalışmakta zorlanıyorum ama bunun üstesinden daha iyi plan yaparak, ajanda tutarak gelmeye çalışıyorum diyebilirsin.
ya da

onceki isyerinden kotu bahsetme +1
tek nedeni bin sekilde anlatabilirsin, eski isverenin hakkinda kotu konusmak en kotusu

cok cok eski zamansa o 5 ayi sormazlar zaten, sorarlarsa da is baktim dersin, ondan sonra zaten uzun sureler calistiysan cok onemli degil.

en sevmediginiz ozelligiz sorusunu hala soran var evet, internette bir suru yazi var bunun hakkinda, sevmedigin bir ozelligini tespit edip bunun asil iyilestirmeye calistigini, nasil kendini gelistirdigini anlatacaksin. bu kadar zor bir sey degil, onemli olan pozitif bitirmek. cok sabirsizim, takim arkadaslarima bagiririm demek ayri, bazen sabirsiz olabiliyorum ancak kendimden genc insanlarla calistigim sure icinde kendimi gelistirdim sunlari yaptim, su nedenlerden sabirsiz oldugumu fark ettim demek ayri. dedigim gibi onemli olan kendini nasil ifade ettigin, olumsuz bir durumu nasil olumluya cevirdigin.

muhtemelen aslan kaplan degilsin, senin gibi onlarca basvuran vardir, kendini onlardan daha farkli daha iyi ifade etmen, diger basvuranlardan ayrilman ve kendini satman gerekiyor. bunun icin de ik'nin bu oyununu iyi oynamayi ogrenmen lazim, buna da tahammul etmekle ve ayni oyunu defalarca oynamaktan sikilmamakla baslayacaksin. her birimin bir gorevi var onlarin gorevi de bu.

5 ayi sorarsa yurt disina gittim dersin kim bilecek amk.

haha süper fikir :)

terbiyesizlik mi bilmiyorum ama belki geldiler bulamadılar sizi gibi bir durum olmuştur. bence sinirlenmeye gerek yok.yaptırın bir an önce. yaptırmazsanız ve zarar devam ederse eve ve eşyalara verilen zararı ödemekle yükümlü olursunuz.

o. çocukluğu başka bişi diil

@dahili meddah, indim baktim acikcasi tavanı hafif nemli, temiz su muhtemelen temiz gorunuyordu. Yere su akmiyodu. Oyle büyük zarari yok. Tabi yaptirmakla yukumluyuz de hem haberimiz yok hem polisle muhatap olduk yani ilginc geldi.

evet onlar yanlış. tebiyesizlik diyorsun ama sen de komşulugun temiz bir tarafini birakmadın ki.

bir sakinlesin once, inin asagi, komsu boyle boyle, anam hasta, haberin var miydi bundan? de ki yok, zabitaya gitmeden once iki dakika bizi bulup insan gibi soyleyemez miydin deyin. utansin.

evde kaç gün yoktunuz, kaç kere gelmiş olabilirler kapıya mesela?
söylemek için kapıyı çalmış bulamamışlar, bilerek açmadığınızı bile düşünmüş olabilirler; not bıraksalar olurmuş, anlayışlı davranmamışlar ama terbiyesizlik denmeyebilir. mesela o kişi buraya yazsaydı duyuru olarak, sana sövecektik "terbiyesiz suçunu bile bile açmıyor kapıyı" diye, aradan "belki evde değillerdir" diyen çıkacaktı, onun dediğini çok dikkate almayacaktık o kızgınlıkla.

hiçbi boka koşmayan zabıta da nasıl hemen aksiyon almış, hayret ettim. belgeyi iyi incele belki kendileri yazmıştır falan. hem daha önce böyle bir şey duymadım(olmadığını göstermez tabii), hem de öyle çot diye yasal işlem denmesi tuhafıma gitti, süre de kısa zaten.

edit: polisle muhatap olduk cevabını görmemiştim yazarken.

Gelip bulamamıştır. Eğer kavgalı değilsem, ben gelip evde bulamayınca kapıya bir sıkıştırırdım. İnsanlar birbirleri ile muhatap olmak istemiyor da olabilir ama hemen resmi yollar hoş değil.

@baba jo, ev bir gun boştu bu arada sadece. Biz yokken ananem kalmisti ona soyleyebilirlerdi. Belki calmadilar bile kapimizi bilemedim.

öncelikle geçmiş olsun. yapılan saygısızlık bence ama konuşmanın bir faydası olacağını düşünmüyorum. en güzeli yaptırın bir an önce. olanları düşünmeyin, ite bulaşacağına çalıyı dolaş demişler.

1 gün boşsa ve hatta boş bile değildiyse evet, söylemeden yaptırmaları hiç hoş olmamış. gidip söyleyin "kapımızı çalsaydınız haberimiz olurdu, siz de polise gitme derdiyle uğraşmak zorunda kalmazdınız" diye.

ayıp tabii ki. bir hafta boyunca evde olmasanız hadi neyse. 5-6 çocuk topla zıplat evet. hatta kendin de ses yap. müstahak böylesine.

aynısı bizim başımıza geldi

bi gün kapı çalındı, annemde bende evdeydik şans eseri, yani bu evi pek kullamıyoruz ben genelde denizde oluyorum yılda ortalama 1 ay kalıyorum, annem de istanbulda zaten.

neyse ben de evdeyim malum şort atlet durumu, annemi ittirmek suretiyle eve dalan bi kadın, kadın alt katımız da oturuyor, arkadaşın annesi sonra arkadaşla da kestim muhabbeti.

yaa su akıtıyo falan filan deyip paldırs diye banyoya girmiş bakmış

10 katlı apartman, bizden kaynaklı mı belli değil? bizim banyo tavanı da nem yapmıştı üstelik.

yaptırayım diye düşündüm. sonra dedim ki niye yaptırıyom ulan? bizden kaynaklı olduğu bile belli değil, derken 3 5 defa yaptırın diye söylediler. evde yokuz, e arkadaş su vanası da kapalı.

yine ben kırdırır komple yaptırırdım da kaç zamandır bu çirkeflik yüzünden yaptırmadım. sesleri de kesildi

hani bu kadar feryat figan olunca koştuk baktık,aynen sizin dediğiniz gibi alt katın tavanında(atık su borullarının geçtiği hava boşluğu bölümde) çizgi çizgi ıslaklık olmuş

geçmiş zamanlar da birisi evini komple su bastırtmıştı 2 kat üstümüzde üstelik, bizim salon malon heryerden şıpır şıpır sular akmıştı, kazadır olur deyip geçmiştik.

neymiş efendim işte tavan boyası kötü oluyormuş. s*ktirsin gitsin, insan gibi söyleselerdi eyvallah

ha bunun öncesinde de bu manyak kadın, ben evdeyken 2 kere su vanasını kapatmış alla alla tuvalete giriyom su akmıyo rezilliğe bak, ne haber vermek ne bişey

bide model olarak, apartman kapısı kapanmadığı zaman, sürekli kameralardan izliyor girişi, hemen koşup pencereyi açıp kapıyı kapatırmısınız diye herkeze söylüyor. yani az çok fikrin olmuştur. selam sabahı kestim. benden it gibi korkuyolar apartmanda, geçmişte olan bi olay ve yanlış anlaşılmadan.

Valla net terbiyesizlik. Gürültü yapıyorlar diye polise şikayet et ara ara...

eğer aranızda başka bir olay vs olmadıysa bence de ayıp etmişler. zabıta ne la :D
ulaşamıyorsam başka komşulara sorarım. illaki bi bilgi edinirim yani. sanırım

benim de başıma gelmişti benzeri bir durum.

@jimcik in dediği gibi yap bence. in bi sor, güzelce ama öyle kızgınca değil. hastanedeydik biz de, haberiniz yoktur tabii sizinde. annem ameliyat oldu da falan de bakalım bi tepkilerini ölç. haberleri varsa zaten o insanlardan hayır gelmez. hiç muhatap olma tmm hoşcakalın de evine çık. ve hemen ilk iş tamir etttir. haberleri yoksa, ki ben olmadıgını düşünüyorum, yine güzelce durumu izah et.

ust komsum sen miydin?
ehehehe aynısının tersi bana oldu.
ust komsudan rutubet geliyor.
herife telefon actim (evde durmuyor) bir kac ay salladi, sonunda geldi ya azıcık sızıntıymış nolcak dedi (tavan ve duvar gidik). hala da yaptırmadı. zabitaya sikayet edip. sonrada mahkemeye vericem serefsizi. sonucta pisman oldum. keske en basindan yasal yollara baslasyadim.
sonuc: belki adamin da basina benzer bisey geldi onceden.

kusura bakma da komşunun açısından bakmamış kimse. kimbilir evde kaç gün yoktunuz ve aşağı katta neler olmuştur. aynı vaziyet anneme de geldi. kimseye ulaşamadık evde. güç bela ev sahibini bulduk. bulana kadar duvarla ıslandı. adama dedik yaptır diye ha bugün yptırcam ha yarın yaptırcam deren oldu sana 2 ay. annemin duvarlar hortum tutulmuş gibi oldu. elektrik fişlerine falan geldiğini görünce anneme dedim git zabıtaya. hemen yaptırdı adam... kendinize göre konuşuyorsunuz. bir de komşu açısından bakın. eğer benim evim eşyalarım ıslandıysa uğraşamam direk veririm savcılığa ya da zabıtaya...

@supermatik, sizinki hic ciddiye almamis :d yaptırırım tanidiginiz usta var mi vs der be insan en azindan.

@gotic, 10 gun olmus kapimizi calali guya. Kapicidan numaramizi alip da ulasabilirdi. Bilmedigim seyi nasil yaptirayim yav.

@rayde onun yaptığı şey ayıp ama günümüz için düşünüyorum. komşunun manyağı var psikopatı var söylediğine göre kadın sorunlu. demek ki korkuyor bir şeylerden kadın...

git şikayet et a.k çocuğu derdim yasal işlemi bekleyin yaptırani sikmm derdim böyle komşuya..

elimizde veri eksik yahu. hele bi durun. komsu hakkaten bekledi, sizi bulamadi vs olabilir. belki resmi olarak kendini garantiye aldiriyodur soyleki size ulasamadi, size ulasamadikca evi daha da hasar gormeye devam etti. size daha ulasamayacagini dusunerek olayi netlestirmek istemistir. ben bu adami bu tarihte sikayet ettim, sorunum bu, bundan sonra olusan hasar hep bu arakdas yuzunden demeye calismistir.

not: bu teori sana hicbir yolla ulasamadigini varsayarak yazilmistir.

ama yok, kapici vardi, ona demedi, numarasi vardi aramadi. yineticiye soylemedi falan bunlar hep ayip seyler. bizde boyle seyler kapici araciligiyla oluyor. sorunu olan soyluyor gorevliye, o da diger daireye iletiyor. evde yoksa kapici ulasiyor vs

Komşunun yaptığı yanlış. Sizin yaptırmamanız da yanlış olur ve 2 yanlış bir doğru etmez.

Bence bu tip insanlarla hiç uğraşmanıza değecek bir durum yok. Yaptırın efendilik sizde kalsın. Yaptığı terbiyesizlik de onun yanına.

terbiyesizlik değil de hıyarlık etmiş ama yapacak bişi yok. çok problem de değil aslında, hatta biraz daha iyi birde böyle bakın, kapınıza dayanıp pire için yorgan yakan manyaklar gibi çıngar çıkartabilirdi, gitmiş yasal yollara baş vurmuş ki bunda bir problem yok bence.

Yalnız yarın zabıtayı arayıp yaptırdığınız işlemi nasıl ispatlayacağınızı öğrenin, zira yarın öbür gün bakın şikayet ettiğim halde yaptırmadı diyebilir (kabahat sizden kaynaklı olmayabilir hatta) ustaya verdiğiniz paranın faturasını/fişini mutlaka alın, yine aldığınız malzemelerin vs. faturasını da adınıza kestirin ve mutlaka saklayın. lazım olduğunda ahanda faturalar, yaptığım gürültüden dolayı şahitler vs. dersiniz.

Bunların ikisinin de satıcısı sandisk değil mi? İkisi de güvenli yani.

Sikinti olmaz. Arkadasin dedigi gibi ikisinin saticisi da ayni zaten. He bana sorarsan bu urunu alma ama:)

ikisinide amazon satip yolluyor

sandisk sansa clip plus bulabilirsen ondan al, birincisi çok ufak, ikincisi ekran vasıtasıyla pil tüketimi çok daha az led ekran

24 saat aralıksız çalar, güzel bi kulaklıkla kullanırsan acayip tatmin edici soundu var, flac çalar, radyosu da vardır türkiye de çalışmıyor

32 gb kart destekler sd class 10 falan takarsan iyi netice verir.

@killerbee bunu almak isteme sebebim mandallı olması

@stavro niçin almayayim? kötü bir ürün mü

peki bunun mandalı yok mu?

images-na.ssl-images-amazon.com
www.gadgetspeak.com
www.ekisilani.net
images-na.ssl-images-amazon.com

aa varmış :D tesekkurler

termosun icine iki uc tane limon sik. sonra o limon suyuyla biraz calkala. sonra o limon suyunun uzerine biraz kaynar su dokup calkala beklet bir kac saat hatta bir gun oyle dursun.

biyerde karbonat koyun diye okumustum. bende kahve koymustum bi kere, bi cikmadi kahve kokusu. karbonat koydum toz seklinde gecmedi. suyla falan denemek gerekirdi sanirim da ugrasmadim. ondan sonra sadece sicak su tasidim, yavas yavas gecmeye basladi

Sıcak su ve biraz camasir suyu ekle termosun agzina kadar biraz karistir. Sonra kapagi da sicak su ve camasir suyu karisimi olan kaba birak beklet bir gece boyu.
Sonrasinda iyi bir temizlik yap ve kullan bakalim.

sirke

Kamoooon!!

Termosun içine sirke koy, hot water ile birlikte. Shake yap. Ağzını close, beklet until soğuk. Sirke kokuyu takes.

çelik olduğu için içine limonlu sirkeli şeyler konulması doğru değildi galiba.

bunu yapmak çok hoşuna gitti biliyorum ama ben de özellikle yazdım çünkü yapmak istediğim tam olarak bu mandalina ve kelime bu haliyle çok iyi:/

ben de sirke ya da limonla temizlenmiyor diye biliyorum sütlü.

çamaşır suyu temizler mi ki iyice? çayın kokusu geçmedi, bu da geçmezse zehirlenmeyeyim?

İşte o nedenle sonrasında iyice temizle diyorum ya :).
(ve durula)
tabi kesin konusmayalim daha önce tecrübe etmedim. aynisini yaşasam bunu yapardım.

bulunduğunuz yerdeki starbuckstan temizleme ilacı rica etmenizi öneririm. kullandıkları bir toz var espresso ve filtre kahve makinalarını temizlemek için kesin çözüm sağlıyor. ilk günkü gibi pırıl pırıl kullanıyorsunuz

her şeyi bilen pek sevgili birisi süt koyulduğunda çözüldüğünü söyledi, denedim çalıştı. herkese teşekkürler.

lagim kokusu belki lavabonun icinden gelmistir. genelde hepsi bir boruya baglandigi icin ve o ana boru dikandigi icin klozetten giden su lavabo ve banyonun suyuna karisabilir. su miktari arttikca daha alt seviyede olan kuvet ve gider gibi yerlerden tasma yapabilir. tesisatci derim ben. ana boruda oldugunu dusunuyorum tikanikligin.

suyun bayağı pis koktuğunu söyledi arkadaşım, bir de sarı renkli akmış.

Muslukta pis su gelmesiyle taşmanın bir ilgisi olmamalı.eger oyle bisey varsa o evde takilmayin daha fazla.kimyasal yontemlere ek olarak pompa deneyebilirsiniz.klozet temizken icini kovayla doldurun su yavas yavas akarken tuvalet pompasiyla pomlayin.ek olarakda iki paket lavabo acici dokup sok tedavisi uygulayin.gecmis olsun

oturduğunuz evin kanalizasyonunda bir tıkanıklık olmuş olabilir mi?

bizimkiler digiturk diledigin yerde kullaniyor. suana kadar bi sikayetleri olmadi. guzel filmlerde var. inceotiondan harry pottera kadar vardi. turk yapimlarida vardi yesilcem sinemasina kadar. bide kumandadan ulasiliyor.

digiturk play'de var dediğinden. bana çok hitap etmiyor ama sürekli güncelliyorlar sizinkilere yeter bence.

5 tl sinema üyeliği + 5 tl de smart tv'den direkt izleme olanağı 10 tl'ye halloluyor.

www.digiturkplay.com.tr

altında da birkaç film örnekleri var.

ancak ben 20tl'ye premium üyelik kullanıyorum bazı filmler özellikle vizyondan yeni kalkmış filmler falan 2,3 tl gibi ek bir bedelle izleniyor. bunu tam çözemedim ben. seç izleyi kapsıyor, kirala izle seçeneklerini kapsamıyor sanırım üyelik. ama öyle bir ibare de göremedim hiç paketler kapsamında.

istersen içeriklerden ss atabilirim fikir vermesi açısından.

Eger salatalik sebzen de varsa makarna salatasi yapip goturebilirsin. Un falan da varmis, pogaca/kek yapip goturebilirsin.

mücver güzel oluyor taşımalık, hem sıak hem soğuk güzel.

minimumda ek harcama yapabiliyorsan, patates al elma dilim yapıp fırına at. biraz tadı olsun diyorsan piştikten sonra üzerine en ucuzundan kaşar atıp biraz karabiber dökersin.
Yaparım severim. Kaşarı soğuk yemek de koymaz bana.

Patates salatasi olur kofte patates kızartıp goturebilirsin. Mucvere +1

fırının var mı?

üsttekilere ek olarak krep/pancake yapabilirsin. soğuk da güzel olur ve istediğin toppingle sürekli farklı çeşit yiyebilirsin. hem tatlı hem tuzlu

@niyeama firin var

soğanlı domatesli tencere yemekleri sıcakta pek dayanmaz ekşiyebiir.
şu tür pişirmeler daha dayanıklı olur:
yumurtalı patates veya kabak + ayrı bir kapta yoğurt
sebzeli bulgur pilavi+ yoğurt
sevdiğin sebzeleri çok az suda yavaş ateşte pişir. istersen zeytinyağı limon ekle öyle götür istersen makarnaya karıştır.
patlıcan biber kızartması domates soslu veya yoğurtlu.
nohutlu pilav+ yoğurt
mercimek yemeği



.

okul yemekhanesinde günlük yemek kaç tl?

lenovo'nun işlemcisi ve ekran kartı daha iyiymiş. 16 gb ram ve ssd de cabası

@lancelot
şöle garip bi durum var, ben de öyle diyordum cpu ve gpu karşılaştırması yaptım bi çok sitede, i5 iki cekirdek amd 4 cekirdeği yedi. ikiside sshd bu arada

acer hiç almadım almam alan arkadaşlarımın da hepsi pişman oldu.

İkisi arasında acer.

Ekran fullhd, wireless kartı ac standartını destekliyor, işlemcisi daha az ısınır falan filan.

lenovonun amd işlemcili modellerini asla önermem. cayır cayır yanıyor bilgisayar. soğutmak için buzdolabına koyman gerekebilir. benden söylemesi. lenovonun i7 4500u işlemcili modellerini tavsiye ederim. bulabilirsen de 4700 veya 4710. sakın ama sakın lenovoda amd alma.

bi bitmedi "amd yanıyor"cular.. çalıştığım yerde 500 tane dizüstü kullanılıyor gün boyu. bunların 100'den fazlası lenovo ve amd işlemcili. hiç birinin de ısınma problemi yok.

belli aralıklarla koş egzersiz yap, nefes nefese kal, beyne oksijen gider kafan açılır.

ara vererek çalışmak zorundasın yoksa uyursun, farklı konular üzerinde çalışacaksan da uykun geldiği an alakasız bir konuya geç.

m.imdb.com

Italyan dizileri boktan boktan seyler hic girisme.
Illa dizi izleyecegim diyorsan italyanlar altyazi nedir bilmezler hersey dublajli, italyanca dublajli amerikan ingiliz artik her ne orijin ise dizileri indir seyret. Malum ordamda italyanca dublajli var bunlar.

Imkanin varsa televizyondan olmuyorsa da internetten ac italyanca televizyon kanali surekli dinle derim, gozun takildiginda seyret. Farkli farkli konulardan kulak gelisir.
Rai 1, italia1, la 7, canale 5 vs arasinda dolan. Haber ve yarisma programlari bayagi faydali olabiliyor.

italyan dizilerini salla, bes para etmez, kalitesizlikten kirilan seyler. filmleri guzeldir, google'a yazinca zaten izlemen gerekenlerin tamami gelir, mediterraneo, il ciclone, ozpetek filmleri vs.

sarkilar icin al sana playlistim

www.youtube.com

google it: tnt village
orada meşhur dizilerin italyanca dublajı varmış. öyle dedi bi arkadaş

Dizileri italyanca dublajla izlemek aklıma gelmemişti hakikate onu deneyeyim :) herkese teşekkürler.

gurbetlik çok fena onu bilir onu söylerim. 3 yılda fena depresyon yapmıştım almanya'da.

Kesinlikle Kanada.
Hukukçuysan tam yeri hemde.
Herşey hukuka göre , saygılı , sevgi dolu ve güzel bir şekilde işliyor.
Avustralya da ise herşey seni öldürmek için evrimleşmiş.
Türk insanı yapamaz orada.

Ama Kanada çok çok güzel.
Lakin pahalı her öğrencl çalışır orada.

benim de isteğim kanada. ilk fırsatta gitmek istiyorum her şeyimi ona göre planlıyorum daha şimdiden, en azından kafamda.

Avrupa olunca neden yeni bir dil ogreneceksiniz ki, anladigim kadariyla Ingilizceyi zaten biliyorsunuz ve Avrupa'da anadili Ingilizce olan Ingiltere, Irlanda, Iskocya gibi ulkeler var.

Ha Kanada mi Avustralya mi derseniz iklimi ve hayat kalitesi bakimindan Avustralya derim.

Birde Kanada da sağlık sisteminin iyi olduğunu düşünmeyin derim.
İsterseniz hocam Avustralyalı kendisine sorularınızı iletiriz

ben de ekleme yapayım soruya, bir hukuk fakültesi mezunu kanada'da ne iş yapabilir, bulabilir?

selam
öncelikle 1 sene kanada da kaldım

amerika ve kanada sağlık sistemi arasında fark yok
ne mezunu olursanız olun, kanada için çok bi mezun sayılmazsınız
uzmanlığınızı geliştirmek ve oradaki programlara katılıp başarılı olmak zorundasınız

ben avukatım, ben doktorum deyince ok gel başla demiyorlar yani, gidip direkt başlayabileceğin işler barmenlik, garsonluk, temizlikçilik inşaat tamirat tadilat vs. (günlük işler)

hukuk fakultesindeyim yurtdışında. ben de araştırdım biraz yurtdışında hukuktan nasıl ekmek yiyebilirim diye.

hacı tek yol gitceğin ülkede baroya yaptırcan kaydını ki denkik menklik staj derken baya sürebilir. şimdiki diplomanla seni hiçbi ülke avukat olarak sen de takdir edersinki kabul etmez. şimdi gel gelelim hukuktan nasıl para kazanırsın. ben iki türlü çözüm yolu keşfettiydim:

1- uluslararası avukat olacan. avukatlığın hem gittiğin yerde hemde türkiyede geçecek. o zaman o iki ülke arasında ticari ilişkilerinde sorun olanlardan güzel para kazanırsın. genelde bu da yakın ülkelerle daha rahat oluyor. misal fransa-türkiye. ünlü bi fransız marketler zincirinin tr de çalıştığı bi firmayı mahkemeye vermişti. avukat sadece davayı açmak iin 15 bin eur aldı deniliyodu.

2- türklerin ikamet ettiği biyere gitmen lazım. ne çok olacaklar ne de az. orada avukatlık yapıcaksın baroya kaydını yaptırıp. misal yine fransada avukat ol, türk elçiliğine bırak kartını, sırf orada evlenmiş ve boşanmak isteyen türklerden del para götürürsün. almanyaya gidersen misal aç kalırsın tahmin ediyorum senden daha iyi olacaklar. o yüden az türk olan biyere git.

mezuniyetinin bir işe yaramaması avusturalyada da geçerli yalnız. orda da belli eğitimleri almanı istiyorlar tekrardan.

ben olsam kanada derdim, insanı güzel bir kere. türk nüfusu da bol bildiğim kadarıyla, çok yabancılık çekmezsiniz.

sağlık:

* avrupa'nın çoğu ülkesinde ve avustralya'da sağlık sistemi daha iyi
* kanada'da bekleme süreleri fazla ve mesai sonrası doktor erişimi zor
* bunun yanında kanada abd'den daha iyi diyebiliriz. kanada'da sağlık sistemine herkesin erişimi var ve genel sağlık sistemi var
* abd daha çok harcamasına rağmen daha iyi diyemiyoruz. ama paran varsa daha iyi bir doktor ve daha iyi ameliyat olma şansın var
* kanada'da insanlar genel olarak sağlıklı ve ölüm oranı az

hayat pahalılığı:

kanada avustralya'ya göre daha ucuz!
hem de her şeyde. kira, yemek, mal, mülk

suç oranı:

birbirlerine yakın.
ama avustralya'da daha çok tehlikeli hayvan var diyebiliriz sanırım.

hava durumu:

kanada kışın kuzey kutbu olabiliyor. bu sene toronto'da -40 C gördük diyim sana
ama vancouver gibi bir şehri seçersen daha ılıman bir iklimle yaşarsın. ama orası da daha yağmurlu bir şehir

demografi:

kanada'da etnik grup daha çok var. avustralya'da beyaz sayısı daha fazla. ama ikisinde de ırkçılık oranı çok az. avustralya'da belki biraz daha fazla olabilir.


başka soruların varsa cevaplarım. hem kanada'da hem de avustralya'a yaşamış bir arkadaşım var. ona da sorabilirim.

ikisi epey ayri yerler, sizin ozellikleriniz belirleyici olacaktir.

kanada soguktur. kisla araniz nasil, ruhsal durumunuz nasil, bunlar onemli.
turkiye'ye daha yakin. su an ekonomi daha iyi. ama hukukcu olarak ne yapabilirsiniz bilemiyorum.

avustralya (bazi bolgeleri haric) ilimandir. turkiye'ye cok uzak, oyle her yil ziyaret etmek guc. ekonomi su an krizde. ama gelecege donuk plan kuruyorsaniz, hemen is aramayacaksaniz baska. hukukcu tanidiklarim icinde kendi bransinda calisan yok. ama burada okuyup avukatlik vb. yapan turkiyeliler var.

şu an kanada'dan daha güneyde yaşayan biri olarak her gün, özellikleri kışa, kara ve soğuğa beddua ederek evden çıkıyorum. her akşam kanada'da yaşayan arkadaşımın soğuktan yakınmalarını dinliyorum telde.

hava koşulları çok çok önemli. bunun sizi ne kadar etkileyeceğini de mutlaka göz önünde bulundurun. bahsettiğim arkadaş " gurur yapmasam, eşyalarımı toplayıp gidicem" dedi 2 gün önce. tek derdi hava koşulları. kanada ya karar verirseniz şehir seçimine dikkat edin.

kanada sağlık sistemi çok iyi. ancak kanada soğuğu herkesin çekebileceği bir soğuk değil onu da kafana koymalısın. Toronto nispeten Montreal ve Ottawa gibi şehirlere göre daha iyi. Bunun dışında Kanada'da gezme ihtimalin daha çok, Amerika da çok yakın. Avustralyada daha bir izole hisseder insan kendisini. Bu arada bu ülkeler öyle pek ucuz ülkeler de değil.

apn wind.internet olcak. detaylı bilgi için

telefonino.wind.it

buarada o windmobile.ca başka ülkenin. kanadanın zaar. sen yalış wind ayarı almışın

en dogru cevabı ve dozajı vet. verir

ama ben kendi kedimi ki huysuzun onde gideni istanbul izmir arası birçok kez ilaçsız tasıdım. kabında tabiki.

neden uyutuyorsunuz ki anlamadım. bizde iki tane kedi var biri iran kedisi diğeride sokak kedisi. ikiside yeri geliyo kavga bile ediyolar. fiat albea arabayla, yazın sıcağında, arabada 4 kişi varken, bir kedi taşıma çantasıyla 6-8 saat arası yol gidiyoruz. ilk yarım saat sokak kedisi korkuyo bagırıyo falan sonra alışıp susuyolar. tahminimce taşıma çantasına koyup otobuse alırsanız yanınıza ki daha geniş alan, ferah alan, bir ssorun çıkarmaz. yazıktır uyut falan. ha uçağa binecekseniz bilemem basınç falan

edit: hatta alıştıklarında ikisinide taşıma kapından çıkartıp koltuğa oturtuyoruz.

ben de uyutmanız taraftarı değilim. her sene en az iki kere (yazın ailemin yanına gitmek ve istanbula dönmek için) 8 saatlik yol yapıyoruz benim kediyle. normal otobüse biniyorum tercihen eli yüzü düzgün yeni bir model araca, kediyi de taşıma kafesiyle bagja veriyor aman üstüne bir şey koymayın aman şu valizlere iyice yaslayayım da yerinden oynamasın diye yerleştiriyorum. sonra 8 saatlik yol boyunca bagajda kalıyor(muavin kediseverse otobüs feribotta ya da moladayken falan bagajı açıp kediye bakmama izin veriyor)
zaten ilk taşıdığımda ben de endişelenmiştim ama bagajda karanlıkta sarsıntıda iki miyavlayıp uyuyor hayvan, genelde bagaj kapısı açıldığında uyuyor oluyor hatta ışık ses gelince uyanıyor, ilaç falan vermeksizin durum bu. zaten kendi kafesine işemesi sıçması sözkonusu değil, kedi titiz hayvan tutuyor yapmıyor.
hele arabayla gidecekseniz direk koyun kafese kafesi koyun arka koltuğa emniyet kemeriyle sabitleyin, ama o halde sizi gördükçe orda olduğunuzu bildikçe miyavlayabilir.(kedinin huyuna bağlı benimki miyavlar arabayla giderken ama abiminki sus pus olur oturur mesela)
bir kere uyku için damla bir ilaç verdim, belki daha rahat eder diye, ama hayvan sersemleyince daha bir sinirlendi, uyumamak için inat etti başı düştükçe miyavladı burnu ıslak ıslak oldu bıyıkları titrek titrek oldu ağzı kuruduğundan herhalde sürekli ağız şapırdatıp böyle zorlukla yutkundu. bir daha da vermedim.

kiz arkadasim bizim kediyi rusya'dan ucakla getirdi, 10 saat civari. Tabi havaalani na gitmesi, donmesi filan bayagi uzun yani. Sakinlestirici vermedi. Yalniz beslememek ya da az beslemek lazim yola cikmadan once. Hayvana ufaktan eziyet tabi ama tek seferlik bir seydi. Bir de bizim kedi dunyanin en uysal kedisi olabilir, yol boyunca giki cikmamis neredeyse.

ya ben de zaten uyutma taraftarı değilim de hiç tecrübem olmadığı için nasıl olur bilemedim o yüzden sordum biraz da :) benimki kutusuna kesinlikle girmiyor öyle bi sorun var,yani kutuyu evin herhangi bi yerine bile koyamıyorum balkonda duruyor çünkü kutuyu görünce bile deliriyor. sedapet kutuya sokacak kadar sakinleştirmez mi ki? olmadı zaten bi veterinere gidip sorucam da fikir alayım demiştim. teşekkürler herkese :)

bir şeyi gündüz çalıştırmak ve gece çalıştırmak arasında hiçbir fark yok. niye öyle bir önyargı, böyle bir korku var anlamadım. gündüz kendi kendine alev almıyorsa gece niye alev alsın abi ?

@zaza hacı gündüz alırsa müdehale edebiliriz, yangın söndürme tüpü vs. gece alırsa uykuda farkedemeyiz, müdehale edemeyiz, yanarız kısacası. mantık bu ama haklısın soruyu yanlış sordum aslında. uun süre kullanımda bunlar tehlikeli olurmu diye sormalıydım

onlardan alacaksanız bile eğer yere konanlardan alacaksanız yani ayaklı falan değil, devrildiğinde otomatik kapanan modelleri var mutlaka onlardan tercih edin. bir de yangın tüpünün yer tespitini yapın bir de tüplerin kontrol tarihlerinin olduğu bir bandrol vardır üstlerinde onu kontrol edin en son ne zaman kontrol edilmiş diye.

çok kontrol dedim kusura bakmayın.

bir de çok kısaca bi baktım şunu gördüm bence çok bir para değil gerçi o elektrikli ısıtıcılar ne kadar bilmiyorum ama bu hem daha güvenli hem daha güzel bir ısısı var hem de evladiyelik.

www.tekzen.com.tr

ne olursa olsun gece yatarken kaapatin. ustynuyzu sikic ortun yatin. cunku kendinin de dedigi gibi gece bir sey olursa mudahale edemezsiniz.

yagli radyator bir nebze daha iyi aslinda. ortama isik yaymayacagi icin uygkunuzun da icine s*cmaz. ama quartzin isigi gozunuze takilir hep

taksime dolmuş gidiyor oradan

ben olsam tramvayla ya emınonue gıder yada kabatasa gıderdım oradan fınıkulerle cıkardım taksıme

tramwayla kabataş. kabataştan finükülerle meydan.

adam en hızlı demiş tramvay diyorsunuz. 40-50 dk sürüyor öyle. otobüse veya taksim dolmuşlarına bin.

taksimde ki çalışma yüzünden taksim otobüsleri eminönünden dönüyor ve köprüdeki trafik de cabası. her halükarda tramway daha hızlı..

taksim otobüsleri eminonünden dönmüyor, tarlabaşına kadar gidiyor.

öle bi sistem yok.

iphone gibi smartphone'ların gps takibi çok kolay ve sahibi de telefonum çalındı dediğinde imei bloklanır ve telefon kullanılamaz hale gelir zaten. ilahi adaletine yorum yapmayacağım ama ne olur ne olmaz bu bilgiyi vereyim dedim. bloklansa da bloklanmasa da, başka sim kart taksan da takmasan da telefonu açtığın an yeri takip edilebilir.

Verince mutlu olduysan gece yatarken vicdanen rahatsan ne guzel... bunda aslinda ilahi adaleti degil ahlak konu ediliyor
sana nasil davranilmasini istersin

cro magnon biliyorum. hatta istese iphone'umu bul vs. varsa anında kilitler ama bi şekilde elden çıkartılabilir o cihaz..

bir ilaha inanan biri için, evet var ama her zaman bu dünyada tecelli etmez. sizinki gibi küçük şeyler şimdiden üzerinizden bir yük olmaktan çıkmıştır ama afrikada, ortadoğuda, çinde, vb. zülme uğrayan binlerce çocuğun hesabını zalimleri bu dünyada vermiyor değil mi?

açıkçası ben cennet- cehenneme inanmıyorum. insan yaptıklarının cezasını bi şekilde bu dünyada çekiyor bence @annesütü

Ben de sinemada çalışsaydım ve değerli eşyalar bulsaydım almazdım. İlahi adalete inandığımdan değil, sahibi çok büyük ihtimalle gelip soracağı için. Etik olmazdı. Lakin sokakta yürürken para bulursam hiç affetmem, cebe atarım.

İlahi adalet diye bir adaletin var olduğuna inanmıyorum.

illahi birşeylere inandığımdan değil,tamamen kişiliğim gereği birine ait olan birşeyi almam. gerekeni yaparım.

ilahi düzende bu şekilde çalıştıklarını sanmıyorum.

pek inançlı biri değilimdir. ama böle bi sistemin var olduğunu söyleyebilirim. başıma gelenlerden dolayı söylüyorum.

insan iyi niyetle yaptığı her şeyin de kötü niyetle yaptığı her şeyin de karşılığını alacak. şu an buna inanmayan varsa, öbür tarafa gidip gördüğü zaman "duyuruda biri demişti, valla öyleymiş" diyecek :) size ait olmayan her şey haram maldır ve yanınıza kalmaz.
bu arada, yolda bir şey bulunca alıp almama konusunda ikilemde kalanlar şöyle düşünsün, siz kendi kaybettiğiniz bir şeyi birinin bulduğunu ve cebine attığını uzaktan gözleseniz, helal olsun koçum mu dersiniz ana avrat düz mü gidersiniz? kendinize yapılmasını istemediğiniz hiçbir şeyi başkalarına yapmayın.

kimse yazmamış, mesela karma diye de birşey var. bakınız vermiyorm zira sözlükteki karma daha farklı.

ben de inançlı biri değilim lakin ilahi bir adaletin varlığına inanıyorum. ister karma de, ister darma, ister tanrının işi ister allahın, ya da evrenin işi olsun. en genel ifade ile ilahi adaletin varlığında şüphe etmiyorum. islamiyetteki haram\helal kavramlarına elimden geldiğince uymaya çalışıyorum ve haketmediğim hiç birşeyi tüketmiyorum. inanınıyorum ki evren, hgerşeyi fazlasıyla verecek kadar cömert. yerde bulduğun üç beş liraya tamah edip de evrenin cömertliğinden tenzih olmayı mantıklı görmüyorum.

neye inanmak istersen öyle aslında. duyuruya allah var mı diye soru açmak gibi olmuş :)

benim kişisel görüşüm 'karma' denen şey yok dünyada. ama buna inanmıyorum diye çalmam tabi ki çünkü kendi ahlak sistemime uymaz. ilahi ceza korkusunun beni doğru yola götürmesine gerek yok kendim bulabilirim.

ilahi adalete inanmıyorum ama bir adalet var. ne zaman birini çok üzsem ertesinde işlerim ters gidiyor.

not:ateistidmanyurdusporluyum

var.

algıda seçicilik olayı yukarıdakilerin dedikleri. birisine kötülük yaparsınız, sizin başınıza da kötü bir şey gelir, karma dersiniz. kimseye bir şey yapmazsınız, başına kötü bir şey gelir, karma nerede diye sormazsınız. kısaca yok.

ben ki pek bir şeye inanmam, gözümle görmeden elimle tutmadan:

son zamanlarda gördüğüm en çarpıcı ilahi adalet örneği, bahçesine giriyor diye bizim köpeğimizin bacaklarını jiletleyen psikopat komşunun bacaklarının kesilmesi oldu. artık o evde bile oturamıyor, tekerlekli sandalyeyle girip çıkabileceği bir eve taşındı.

olun, tedbir iyidir. %99 bisey yoktur ama binde bir ihtimal dahi olsa, tedbir iyidir. can bu...

tanımadığı ortama girdiği için gerilmiş olabilir. bizim cins kedi bazı insanlara tıslar saldırır ama kuduz değildir. siz tedbiri elden bırakmayın lakin.

en hızlı şekilde bol sıvı sabunla, mümkünse antibakteriyel olanıyla yıkaman gerekiyor.
ama abartı çok yıkamalısın.
genelde temizler aşı gereksinimini kaldırır.
ama yine aşı tavsiye edilir.

yaklaşık iki ay önce bahçedeki kediyi beslerken elimden ısırmıştı, tek bir delik halinde, içime sinmedi kuduz merkezi denilen yere gittim. ısırma taciz etme nedeniyle değil yemek yerken olmuş, şimdilik izleyelim demişlerdi. tetanos aşısı oldun mu dediler, hatırlamadığımı söyledim, tetanos yaptılar. 3 gün sonra telefonla bilgi ver, 10 gün kadar da kediyi takip et, hala yaşıyorsa gel imza at dediler.

ama hayvanı takip edemem her gün diyorsan vururlar herhalde kuduz aşısını. birkaç doz tekrarlanması gerekiyor.

haydarpaşa numuneye 5 dkka da gidip oldum. hiçbir şey sorgulamıyorlar, ısırdı dediğin anda yiyorsun aşıyı. gerisi bilinen teferruat. teşekkürler

gecmis olsun bilader :)

saçmalamayın arkadaşlar bişiycik olmaz ! abartmaya gerek yok ! dök kolanyayı tamamdır:)) kuduz bir hayvan ısırırsa aşı yaptırılır ...

HTC Desire S

ek: amazon'da fiyatı $480 olarak gözüküyor. avrupada nasıldır bilemem.

motorola defy'a da bakın derim.

samsung galaxy ace

530'a nexus s verelim?

bütçen öok değilse kesinlikle samsung galaxy mini yi öneririm, 3 aydır kullanıyorum mükemmel bi alet

galaxy ace

Cevaplar için teşekkürler, hepsini inceleyeceğim.

%15 gibi bir vergi iadesi de alacağınız düşünülürse (alırken gerekli işlemleri yaptırmayı unutmayın) biraz üstüne samsung galaxy s bile alırsınız.
www.grosbill.com

%15 vergi iadesi neden oluyor? Ne gibi işlemler yaptırmam gerekiyor?

ülkeden ülkeye oran ve prosedürler değişiyor, kısaca avrupa birliği üyesi bir ülkeden alışveriş yapınca eğer alışveriş yaptığınız mağazada vat refund işlemlerini yaptırır ve akabinde avrupa birliği üyesi olmayan bir ülkeye çıkış yaparsanız, döndükten bir süre sonra ödenen value added tax'in (bizdeki kdv) büyük kısmı hesabınıza iade ediliyor. alışveriş yapmadan önce mağazaya sormanız lazım işlemleri yapıp yapmadıklarını. bilhassa elektronik alışverişinde bütün büyük mağazalar yapıyor diye biliyorum.

vat refund + ülke adı diye aratırsanız daha ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz.
düzeltme: fransa için 12 civarıydı.
(bkz: vat/@lykos)

Çok teşekkür ediyorum, mükemmel bir bilgi oldu bu.

google bendede yapıyor onu. yazıyorum tıklıyorum sonuç getirmiyor.
win 7 firefox

google chrome diye arat ve chrome indir derim. ie berbat bir browser ve google'ın bazı servisleri desteklemiyor bile.

İternetten sıklıkla alışveriş yapan biri olarak söylüyorum eğer orjinaldir ibaresini görüyorsan,orjinal çıkmadıgında yasa hükümleri senden yana meraklanma her şekilde paranı geri alabilirsin,bu ayakkabı orjinal duruyor.

resimdekiyse orjinal gibi..

"Tigera en uygun fiyatlarla Markakutuda şimdi sizlerle." Öndeki etikette de TigerA yazıyor olmasın da.:)

bende aynısı var, sanki o gri çizgilerin dikişleri sarı değildi ya... oradan işkillendim sanki biraz

diğer ürünlere bakarak karşılaştırdımda o ne lan? bütün ürünler aynı fiyat? tam çakmacı stili...hani onitsuka da okadar indirim markafonide bile olmuyor. o bilinmeyen sitede nası olcakki? bidee lacoste gömlek 79tl?? bi git işine çalıntı olsa anca bu akdar olur ...

konfeksiyon ürünleri çakma gibi duruyor. (bkz yeşil lacoste tshirt ün timsahının altından sarkan ip)

orjinal olabilir
çünkü realden aynısının tıpkısını 99 a aldım geçen gün
siyahlı beyazlıydı benimkisi
koca realinde çakma satıcak hali yok

mağazalar çakma satmaz deme: mavi jeans mağazasının sahte abercrombe sattığı mediamrkt ın sahte ürün sattığı, strawberry nin sahte parfüm kakaladığı düşünülürse ??? neden sahte olmasın?

netten daha ucuza gönderseniz ?

www.mutlusms.com

netten daha ucuza gönderemiyorum. gsm kampanyaları ile 39 tl ye 5000 sms ya da onun gibi bir şey gönderebiliyorum. halen kullandığım netten sms programı 1000 sms için 100 tl alıyor.

hmm , kampanyaları düşünmediydim , motorola aura atar , ama alırmısınız sadece bunun için bilmem , kolay gelsin (:

nokiayı pc suite le pc ye bağla ordan tüm rehbere tek seferde gönder

androidlerde vardır muhtemelen. illa bi app bulursun iphone içinde android içinde. bi bak

nokia pc suiti deneyeyim bir.

nokia pc suite +1

nokia pc suit ile rehberdekileri tek tek seçmem gerekiyor. bir gruba da en fazla 50 kişi ekleyebiliyorum. yok mudur tüm rehbere tek seferde gönderme yolu.?

www.smscaster.com
Beklentilerinin ötesinde bir yazılım fakat fiyatı da öyle.

www.sendgroupsms.com
Tek seferlik ödeme Nokia desteği var.

www.windows7download.com

okadar basite alma SAP i bence. yüzlere sektöre 50 bin çeşit fabrika yönetimine uyarlananbilir. c/java ezcel gibi olaylarla tam ihtiyacın olanı yapabilirsin ama sap kadar tutarlı ve sağlam olurmu bilmem. yani sonuçta fabrikalar eden milyonlarca dolar verip kurdursun fabrikalara

genelde uluslararsı firmalar kullanıyor bunu. çünkü istanbul ofisten yapılan bir değişiklik anından newyorkta görülebiliyor. newyork ofiste çalışan bir finansçı bu program sayesinde istediğ her an stokları gözleyebiliyor.

aynen öyle.
sap gibi bir sistemi tasarlaman, tasarlasan bile her türlü iş yerine sorunsuz uygulaman bana çok zor geliyor. kaldı ki bu sap her fabrikada aynı. yanı bunu bilen adam başka bi yerde de rahatlıkla aynı işi yapabilir. sadece 1-2 günde eski işyerindeki seviyesine döner. bir nevi standardizasyon.
Ayrıca çok büyük firmalarda işler baya allengirli oluyor. dediğin yöntemle altından kalkılamaz diye düşünüyorum.

bi de kurulumu milyonlarca dolar tutmuyo :D

sistemi oturduğunda rakipsiz program fakat buna harcanan bütçenin çok daha azına bir programcı ve danışman ekibi kurarak işletmene özel dilediğin programı yazdırabilirsin. hem kullanımı kolay hemde daha görsel olur.ama bunuda yapabilecek/yönetebilecek birilerinin olması lazım. her firma bunun altına girmiyor giremezde. güven sorunu olur en başında. karşılarında SAP gibi oturmuş sistemi olan bir ürün var. yaptıkları ortada.

şimdi sana desemki "istanbulda bildiğim çok güzel bir kebapçı var sen x yere gitme" durup bir düşünürsün değil mi? bildiğin gittiğin bir yer var. yada risk alıp gider denersin. biraz buna benziyor. çoğu firmanın IT tarafında bu kadar detaylı analiz yapabilecek kaapsitede insanlar yok. çoğu yanlış yölendiriliyor.

@köfte
kurulumu milyonlarca dolar tutabiliyor. disaster center danışman ücretleri ek modüller kullanıcı sayısı/lisanlarıyla çok daha fazlada olabiliyor.

zamanında bu işi yaptım da ordan biliorum :) shellin ki bile bu kadar tutmadı ama sen öle diosan öle oldun :)

vala benim kartı kapadılardı ama ekstre geliyodu borçlar için. annem kartını kapatırken toptan bütün taksitleri ödediydi

tamam yani normal şekilde ekstre gelmeye devam edicek. ben de normal taksitlerimi ödemeyi sürdürücem. iyi "borcunuzu kaptmak zorundasınız amağğğ" falan derlerse karşı çıkabileyim oke.

bankasına göre değişiyor. bazısı "borcunuzu kaptmak zorundasınız amağğğ" diyor bazısı tam tersi, aylık gönderiyor. akbank "bildiğim kadarı ile" aylık ekstre gönderiyor ayrıca.

bankasına göre olmaz işte onlar. bi yasa vardır, isteyen kartını borcunu normal rutininde ödeyecek şekilde kapatma hakkına sahiptir der, bankalar da it gibi bu yasaya uyar. tabi kurnaz orospu cocukları "kartınızı kapatamazsınız" dese de yasa neyse ona göre hareket edicem.

galiba istediğim gibi de kapataibliyormuşum.

aynı işlemi yaptırdım. kimse kartınızı kapattırmanızı engelleyemez. kalan taksitleriniz, süresi bitene kadar her ay ekstre ile size gelir, siz de sadece bunları öder, vade bitiminde de tamamen kurtulursunuz. kolay gelsin

"bankasına göre olmaz işte onlar." eskiden öyleydi. yaş çok olunca, insan farklı uygulamaları görüyor. napalım.

LG P503 (Optimus One) aldım, çok memnunum şahsen. Her işimi görüyor, bunun bir benzeri HTC Wildfire, o da iyiymiş diye duydum. Ama LG nin tipi daha bi hoşuma gitti açıkçası.

samsung galaxy ace var galiba

galaxy ace tabi ki.

galaxy ace var, güzel de. daha geçen gün birine tavsiye ettim buradan. sana da ederim.

HTC wildfire kullanıyorum 1 aydır. İnanılmaz memnunum, mutluyum. Fiyatı 680 civarı bişeydi. Android market de var, sürekli 3g ile bağlı olduğumdan ve çok kullandığımdan şarjı çabuk bitiyor.

google nexus one veya nexus s ile android'in dibine vurabilirsiniz kanımca

galaxy ace al panpa

@baalzebub nexus s 530$, zaten tek bir yerden satılıyor, internet üzerinden. 790 lira, azıcık esnettim fiyatı.

koy götüne rahvan gitsin gibi bişey heralde.

bu diyet uzmanı atalarımız tarafından söylenmiş olup, anlamı bilfiil içindedir. tatlı yiyince içimiz yanar ama su içmemeliyiz.
yağ yiyip su içersek damağımızda donar ama yine de içmeliyiz.

anafikrini anlamadım ama; tuzlu ve tatlı şeyler yendiğinde insanın içi yanar, "yandım çavuş ayranı" da buradan gelir. yağlı yani zeytinyağı falan değil etin yağlı kısmını yerken su soğuk su içerseniz eğer boğazınızda donar. ancak bunun atasözü olduğundan kuşkuluyun. inci sözü gibi geldi ama sonunda amk olsa daha iyi olurdu. bir de sonuna a.. koyiim gelebilecek x ler diye başlıklara da cuk otururmuş.

aramaya daha çok inanalım

(git: 223729)

şeker yememesi lazım.ketçap mayonezi kes.peynirli kıymalı ver.

şeker ne gibi zararlar veriyor?

benimde köpeğim vardı.veteriner sakın ha şeker yok demişti.unuttum nedenini.

şeker köpeği şeker hastası yapar. bu yüzdende kör olur

Yanında 1 şişe Chardonnay beyaz şarap açarsan, köpeğin damarlarında oluşan yağlanmayı engellersin! ayrıca şaraptaki resvatrol maddesi köpeğinin beyin hücrelerinde pozitif etki gösterir! daha sağlıklı havlamaya başlar köpeciğin.

mayonezin zararının olacağını sanmıyorum ama ketçap falso.

@voyage, hocam köpeköldüren olmasın sakın o önerdiğin, kimi şaraplar için "köpeköldüren" deyimi boşuna çıkmamış olmalı. :p

arada bir şey olmaz ama sürekli verirseniz deride sorun çıkar. tek tip beslenmeden uzak durmalısınız. köpek beslenmesine dair nette sayısız kaynak var, okuyup uygulamanızı öneririm.

karbohidratı çok işleyemiyor vücutları diye biliyorum.
arada sırada bir kaşık iki kaşık belki ama, boş ve kof kaloridir, bir işine yaramaz, girdiği gibi çıkar vücuttan.

hep değil arada sırada makarna vermeyi düşünüyorum o yüzden sormuştum, çeşit olsun biraz.

yani arada sırada kendime yaptıkça 1 tabak atacam önüne.

e bilet var artık. zaten internetten yolcu adına ucakta kim ucacaksa onun adı yazılır. o isimle alınan bilet, check in yapıldığında kimlik gösterilir. internetten alınırken yolcu ismi olarak kimin ismi yazıldıysa o uçağa girebilir.

ya kredi kartı sahibinin olması lazım dye biliyorum ben ama emin değilim

bugune kadar bana sorulmadi,zaten adin listede yazdigindan passport ile kontrol ederler.
sanmamakla beraber olabilitesi olabilir.

hayır kredi kartı sahibinin lazım olması filan gerekli değil. rahat ol. bilette adı yazan kişi önemli olan.

sadece thy de vardı öyle bi mantık hatası enson

istanbul-antalya uçacaktım geçen ay onur air miydi neydi. babam almıştı bileti. havaalanında kredi kartını sordular. yok, babam aldı bileti dedim. başka bir kredi kartı var mı onun numarasını girelim referans olsun dediler, başka kart gösterdim, problem olmadı. ama soruyorlar böyle bir saçmalık. yurtdışından dönerken yine başkasının kredi kartıyla aldım, hiç sormadılar ama bizim türkiye'ye has bir mantık hatası var.

bence 3 boyuta gitme. 3 boyutun kullanıldığı sahneler hem az hem gereksiz üstüne üstlük renkler aşırı solgun.

ankamall da zaten imax ve xpand 3d var. imax de izle kesin.

imax en iyisi diye biliyom

e şimdi iki ayrı cevap oldu tam kararımı vermişken kafam karıştı yine. gerçi sözlükte filmin başlığına baktım herkes 3d izlenmemesi gereken film falan yazmış. adam gibi normaline mi gideyim yani?

ankamall ın imax i 3d den ziyade hayvani perdesinden dolayı iyidir. dolayısıyla imax'e git, beni dinle.

yok.

tek başına içme bi arkadaşınla iç nolur nolmaz.

araba gün boyu güneşin altında kalıyorsa sakatlık çıkabilir bence.

arkadaşla içilmeyen alkoller bozuluyomuş.

bendede olmuştu. yan doktor komşu baktıydı. kıl kökü iltihabı dediydi galba. augmentin verdiydi antibiyotik kullandım geçti. olağan bişey dediydi.

not: tabiki doktora görünmek en mantıklısı

bende de olmuştu 3-4 ay kadar önce. doktora gitmedim baştan, ağrısı yok diye. sonra damarımı etkiledi, ordaki damar gerildi, çekilir gibi acımaya başladı. gittim,
kıl kökü iltihaplanmasından kaynaklanıyormuş, damarı etkilediğinden lokalle aldılar. şuan bi sorunum yok.

beze ağrıyorsa korkmayacan. doktora gidecen antibiyotik verecek kullanacan.

onu bilmemde koltuk altında boyunda falan lenf nodları vardır. herhangi bir hastalık durumunda şişiyo afacanlar ama başka durumlarda da şişebiliyor ihmal etme doktora git.

malsın neden biliyomusun benim yaptığım hataları yapıyosun. olay sende abi şimdi. yok yüzde 85 i hintli çinli, yok kultur soku falan. hayat senin hyatın, hayatı böle komplike hale getirirsen sorun yaşarsın. misal o şehir olmadımı başka şehre git. o yüzde 15 lik (hintli-çinli) olmayan kısma zar at. içmeden eğlenmesini bil, aile arkadaş özlemi geçer.

ya kısaca bak senin yerinde olmak isteyen çok adam var. bende senin gibiydim bıraktım döndüm. it gibi pişmanım. şimdi tekrar gitsem, gittiğim yerde götümü sikseler dönmem heralde. elindekinin değerini kaybedince anlıyo insan o hatayı yapma. bide insanları hor görme. o yüzde 85 lik dilimde çok kral adamlar vardır. götümü dayadığım adamlar faslıydı avrupadayken. türk arkadaşlarımdan daha yardımcı oluylardı.

yani kısacası sen bi pes etme moduna girmişsin. dönmeye bahane arıyosun. olucak bu zorluklar, geçecek. ama dönersen çok pişman olacaksın. bunları diyorum sana çünkü bende aynısını yaşadım. 3 sene yaşadığım yerden kalktım geldim. tam senin yaşındayken gitmiştim. salaklık etme olum.

www.eksisozluk.com başka cevabım yoktur. kültür şok falan diyorsan bilemem tabi. sana ters ise oralar dön tabi.

@bak bi acikcasi tedirginlik icerisindeyim bi gun geliyor lan diyorum cok guzel hersey donmicem obur gun geliyor aq malmisin burda ne isin var gul gibi istanbul varken hersey orda var burda hayat yok herkes ickici aq markete gidip bakiyorum hersey domuz eti aq lokantaya gideyim diyorum garsona bin tane soru soruyorum domuz eti varmi yemeklerin icersinde diye...ben burada masal anlatmiyorum gercekler bunlar simdi acikcasi turkiyeye cok donmek istiyorum ama korku var anasini satayim boku bokuna o kadar yilim bosuna mi gitti diye dusunurum diye kafa allak bullak kardes sen niye donmustun turkiyeye?ve hangi ulkedeydin sen?

ben de gitmek istiyordum kanada'ya.o kadar mı kötü?aslında arkadaşın da dediği gibi hintli, çinli, koreliler falan belki sana daha fazla yardımcı olur.ne de olsa onlar da yabancı.okanadaya ilk gittiklerinde belki de seninle aynı sorunları yaşamışlardır.sana yardımcı da olabilirler.devamlı yağmur kötüymüş.bir de yemeklerini yiyememen. ama hiç yemeklerini yiyebileceğin farklı ülkelerin mutfakları olan restorant gibi yerler yok mu?bir de yine arkadaşın dediği gibi aile arkadaş özlemi geçer tahminim sen yapmak istedğin şeylere odaklandığında.tabi ben bilmeden atıp tutuyor da olabilirim.hiç yabancı bir ülkede yaşamayı denemedim ama dediğim gibi kanada bana güzel bir ülke gibi görünüyor.

mallığı bırak, kendine gel! vancouver ve istanbul karşılaştırıyorsun, iyi misin? vancouver kaç yıldır dünyanın en yaşanılır şehri seçiliyor. eften püften sebeplerden vazgeçemezsin. bu fırsat kimin eline geçiyor? sıraladığın maddelere gelelim:

1. %85 demişsin ama o kadar da değil be. nüfusun %35'i falan asyalı. hem ne olmuş öyleyse?

2. genç nüfus az değil. yaşlı nüfus daha az. şu kaynaklara bakabilirsin:
daily.sightline.org
vancouver.ca

3. evet genelde pub ve night club fazla oluyor kanada şehirlerinde. kültür böyle. ama onun dışında da güzel ve keyifli kafeler de bulabilirsin. kocaman şehir. bir sürü aktivite ve bir sürü grup var.

4. vancouver kanada'nın en ılıman şehri. yağmur yağması sorun yaratmıyor ki? hiç su baskını duydun mu bu şehirde? ayrıca yazın çok güzel ve harika plajları ve doğal güzellikleri var.

5. istanbul'dan daha iyi demişsin de orasını göremedim. istanbul zengin adama güzel. oturursun en güzel semtinde, dünyayı gezersin. evet o zaman güzel.

6. kültür şoku 7 aydır geçmedi mi hala? bu sen de bitiyor biraz. farklı aktivitelere katıl, farklı insanlarla tanış. girişken ol.

7. evet aile ve arkadaş özemi en kötüsüdür. buna katılıyorum. e arkadaş edin işte. buraya gelirken bunun bilincinde gelmedin mi zaten. belki ailen de gelir daha sonra.

8. kanada yemeği diye birşey yok ki. hangi yemeği yiyemiyorsun? bütün dünya mutfakları var. türk yemekleri yapan yerler bile var. o da olmadı kendin de yemek yapabilirsin hem uğraş da olur bir nevi.


bunun dışında vancouver dışındaki diğer kanada şehirlerini de deneyebilirsin belki. toronto için bir nevi eğlence ve genç nufüs bakımından daha iyi denebilir ve toronto'da iş imkanları daha fazla. ayrıca toronto biraz daha ucuz vancouver'a göre.


neyse şimdilik bu kadar, toronto hakkında soruların olursa cevaplayabilirim. genel anlamda da soru sorabilirsin ya da sohbet edebiliriz.

iyi düşün! :)

ben kanadaya gitmek için binbir yol arıyorum. sen dönecem diyorsun. aman diyim dönme. döneceksen de beni aldır oraya öyle dön.

@ermanen yazdiklarini buyuk bir dikkatle okudum anladigim kadariyla kanada da yasiyorsun veya daha once yasamissin yada danisman firmada calisiyorsun.neyse abi sorun bendede olabilir iste zaten ben kanada yemekleri derken bircok ulkenin yemeklerinden bahsetmistim hindistan cin japon kore mexico ben bu ulkelerin yemeklerini hic begenmedim heleki japonlarin sushi si hic guzel degil...

@maresal jed niye bu kadar gelmek istiyorsun kanada ya? sebep ne? sonra sende geri turkieyeye donmek istersin o zaman is isten gecmis olur bende senin gibi dusunuyordum kanada ya gelmeden once ama hersey dusundugun gibi gitmiyor

ya oraya uyum sağla
yemeğini, havasını ,insanını ,kuralını ,eğlencesini ,doğasını vs vs sev ,bir parçan gibi gör.
Eğer bunu beceremem ben buraya ait değilim diyorsan hemen geri dön.
Ailem ne der ,o ne der diye bakma.
Sonuçta hayat senin hayatın ve bir kere yaşıyorsun.
Pişman olacaksan da olacaksın sonuçta hiçbirşeyin garantisi yok hayatta.

bi an aklima su soz geldi Her tercih bir vazgecistir.ne kadar da dogru bi soz

ORda yaşamayı beceremiyosan, Turkiye ye hic donme öl daha iyi
Zaten 7 aydır yapamadiysan sana beceriksizsin demek istiyorum

panpa en önemli sebep eğitim. ben doktora yapmak için kanadaya gelmek istiyorum.
hem dünyanın diğer ülkelerine göre ucuz. hem sağlık konusunda amerika gibi sicko bir ülke değil. hem de üniversiteleri çok iyi.
adamların üniversiteleri iyi. orda bir eğitim alıp 3-5 yıl sonra tekrar döndüğümde bana çok daha fazla kapı açılacağı kesin.
hayat görüşüm olarak farklı kültürler farklı insanlar tanımak istiyorum. çalışıp çalışıp 2 haftalığına bir yabancı ülkeye gidip tatil yapıp gelmekten çok daha iyidir orda okumak.
bu arada o çinli hindistanlı adamlar zeki adamlar. onlardan yararlan.

en kötü şey aileden, sevdiklerinden uzak kalmak olur. ama ben ömür boyu yaşamayı düşünmüyorum yurt dışında oğlum oku gel işte lan. valla burda ki eğitim hiç iyi değil. katlanacaksın o kadarına.

yemek konusunda söyleyebileceğim bir şey yok beni en çok düşündüren ikinci konu da o. ama vardır yani bulunur bir şeyler.

valla biz deli gibi içiyoruz yanımızda içmeyen elemanlarda var gayet eğleniyoruz. içenlerle takılmam diyorsan orasını bilmem.(tabi ayyaş tarzında sürekli sarhoş birileri de çok hoş olmaz da neyse)

bence biraz daha savaşmalısın. çok fazla ön yargılısın. publarda sadece içki içilmiyor. bir arkadaş grubun olsun onlarla akşamları dışarı çık sen içki yerine vişne suyu iç. ama eğlenmene bak, kanadada olmanın tadını çıkar.
yemek falan demişsin, e öğren biraz kendi yemeğini kendin yapmaya çalış zaten sürekli dışarda yemek ne olursa olsun insanı yorar.
baktın hala olmadı bas gel. ne var sanki dünyanın sonu mu denedim olmadı dersin.

beyler sakin filmlerde gosterilen o cok guzel diye hitap edilen ulkelere aldanmayin sakin haaa....bunlar bi oyundur gercekten turkiye dunyanin en guzel ulkelerinden biri hatta istanbul 1 numara sehir sakin yok oraya gidicem yok orada bunu yapicam demeyin oturun oturdugunuz yerde bokmu var sanki baska ulkelerde?gidince ne oluyor

dil okulunu bitir ve don derim..belli ki alisamamissin. avustralyada vatandaslik alan bir arkadasim var binbir bahaneyle abd ye gitti sonra holkandaya simdi de ingiltere de yasiyor..yurtdisinda yasamaya alismak o kadar da kolay degil. refah seviyesi onemli birsey ancak tek kriter degil, goruldugu gibi. kendini zorlama oralarda kalmak icin. son soz, istanbul sahane bir sehir ve is pitansiyrli de hayli yuksek.

amerika'da state universitylerden birine git. egitim $25k-30k arasi olur ve hic tehlikeli yerler falan degil oralar. grow some balls.

bende biraz senin gibiydim ilk italyada okumayı düşündüm daha sonra fransamı dedim hem eğitimim içinde dünyanın en iyi yerleriydi hemde daima bi italya hastalığım vardı ama herşeyi gözümde büyüttüğümü sonradan farkettim insanlar kendilerine uzak gelen şeyler için karşılarındakinde varsa kıymetini bilsin isteyebiliyorlar şuan istanbulda okuyorum ve iyiki burdayım iyiki gitmek gibi saçma sapan bişi yapmamışım diyorum ki benim kültür problemim yemek sorunum yok hatta saydığın hiç bir sorun bende yok gayette yaşıyabilirdim ama sonuç ben istanbulu dünyanın hiç bir yerine değişmem

monitör ayarlarını sıfırla monitörden

monitörden sıfırladım ama ben masaüstüne sağ tıklayınca çıkan özellikleri kurcaladığım için monitör ayarları düzeltmedi olayı. :(

sistem geri yükleme işe yarayacaktır.

sistemi geriye yüklemede sorun oluyor. sistem geri yüklenmedi :(

yenileme hızı değişmiştir.

xp için: masaüstü sağtık-özellikler-ayarlar-gelişmiş-monitör
oradan ekran yenileme hızı.

eveeet :) yenileme hızım değişmiş düzeldi şimdi. çok teşekkür ederimmm :)

www.e-yasamrehberi.com

burada başkonsolosluğun bilgileri var(mış)(Google söyledi).

Arayıp telefonla sorarsınız, ya da email atıp durumu anlatırsınız sorularınızı sorarsınız.

Bürokrasinin olduğu yerlerde biz duyurucuların yazdıkları birşey farketmez muhtemelen.

aradın konsolosluk çağrı merkezini sordun. 00 90 312 292 29 29 numarası.

konsolosluktan seyahat belgesi alman gerekicek ki cok kolay aliniyor, bas konsolos sana ha gerizekaaali nasil kaybettin felan dedikten sonra cikartiolar hemen, zaten kicikirik yarm a4 kagitlik bir belge:)
en kotusu turkiyede havaalanina inince ordaki karakolda gbt icin bekletilmek. ben rusya'nin guzel kadinlari ile beklemistim bir sure, hey gidi..:)

Daha gecende arkadasin basina geldi; ek olarak nufus cuzdani ve fotografta lazim, olay tamamen aglamayana meme vermezler sozuyle baglantili. Gitmeden once mutlaka ara adamlari bilgilendir geliyorum diye. Ki gittiginde konsolos bey disardalar cevabi almayasin.

arkadaşlar çok teşekkürler. başkonsoloslukla konuştum yarın gidip seyahat belgemi alıyorum. bir geceyi varşova'da geçirmiş olacağım bu vesileyle. toplantıyı terkedemediğim için polisten kayıp belgesi alamadım hala. umarım gün içinde onu da halletmiş olurum. şimdilik sorun gözükmüyor.

fransaya dikkat! en son vize vermiyodu. libyadan millet italyaya oradanda fransaya geçtiği için sorun ediyolardı. öle bişeyler

5- ben hesaplamıştım 200 lira gibi bişeydi. 200 lirayı gözden çıkardıydım sadece vize için.

3- multi schengenler var. ondan almanız lazım sanırım. bi interrailci arkadaşla tanıştıydım oda ispanyol konsoloslugundan alıp bulgarisandan giriş yapmıştı.

2- en kötü ailen bi kağıt yazar. ihtiyacı olan parayı ben vericem gibisinden bişey yazıyolardı. en kötü hesabınızda avrupada bulunacağınız her gün için 30 yuromu 40 yuromu öle bişey göstermeniz gerekiyordu.

1- evet başka yere vurabiliyorsun.

6- bulgaristanda gümrükde polisler rüşvet istiyo diye bi haber gördüydüm. gizli çekimde haber bültenine çıktıydı. araba için vergi vermeniz lazım sanırım onuda hesaba katın. ehliyetler için uluslararası bandrol alınıyo demişti bi arkadaşım ama ben ilk 6 ay gerek yok diye biliyorum. 6 aydan sonra gidip türk konsolosluğunda onaylatıyosunuz falan. gps siz yola çıkmayn tabiki.

7- arabayla gideceğinizi, yol planını otel rezervasyonlarını göstermeniz yeterli sanırım

Valla su para konusu biraz abarti gibi. Bende hollandadan aldim. Calisiyorum hesabinda 3000 bin tl vardi hicde sorun olmadi

aslında öpülmez el sadece dudaklara yaklaştırılır. ayrıca fazla eğilinmez.

Dudak uçlarınla hafifçe dokundurmalısın. Tam olarak yapışmamalı ele yani. Parmak kısmından...

parmağın birinci ve ikinci boğumu arasına dudak değdirilir, fazla eğilinmez el kavranmaz sadece kendi elinizin üstünde tutulur, diğer eliniz arkaya getirilir, göz teması kurulur.

işin aslı el öpülmez. koklanır! zamanında kadınlar parfümü bileklerine sıkarlardı. halada var o olay sanırım. normalde elini tutarsın burnunu yaklaştırır koklarsın. el öpme olayına dönüştü bu sonra. kaynak: italyan edebiyatı hocamız.

bak bi+1
kadınların eli öpülmez, koklanır

normal yatakla kıyaslanmaz. şişme yatakla idare edilebiliyor o kadar. fiyat olarak birbirlerine yakın gibi aslında neden böyle bir kanıya vardınız ki?..

www.everestoutdoors.com

bunu kullandım ben. yatmak için gayet rahat ve koltuk olarak da kullanabılıyorsun. ama hareket kabiliyetin az. sadece yatmak için kullanacaksan gayet kullanışlı. üstünde atraksiyon yapacaksan tavsiye etmiyorum.

bana kalırsa normal yatak daha konforlu ve rahat. havalı yatakta hareket etmek sıkıntılı oluyor.

öğrenci evinin olmazsa olmazıdır. misafir gelince kullanırdım ben

aylarca kullandim. tavsiye etmem. bel agrisi oldurur adami. konfor sifir. en iyisini alsan bile.

galatasaray hukuk tercih ederdim çünkü daha iyisi ve daha markası yok.
ama ben ilk 100e giremedim o yüzden boğaziçi yazdım, çünkü kim ne derse desin hala en iyi marka. ayrca en iyi ortam orada.
boğaziçi işletme size yurtdışında pekçok kapıyı açar mesela. keza ekonomi de öyle. artı diğer üniversitelerde bu kadar yüksek kalitede eğitim ve öğrenci bulunduğunu düşünmüyorum. sabancı ve koç ayrıdır ama pek çok orada derece yapıp da burslu okuyan arkadaşım boğaziçi seçmediği için pişman. zaten kendi zamanımdaki ilk 700 öğrencinin yarısından fazlası da boğaziçini bu yüzden ercih ediyor.

kolay gelsin.

Bu şekilde meslek seçilmez. Madem istediğim yere girebiliyorum, yapmak istediğim mesleğin eğitiminin en iyi verildiği, mezun olunca gururla mezunuyum diyebileceğim bir yere girmek isterdim. Kuzeniniz ne olmak istiyor?

Diğer arkadaşların da fikirlerini bekliyorum.

gs hukuk. olmazsa boğaziçi işletme vs.

çünkü hem eğitimleri kaliteli, hem markalar hem de yurtdışı kapısını sonuna kadar açıyolar.

@cosmicstring

Meslek seçmiyor kuzenim şimdilik. Açıkçası kendisiyle adam gibi muhabbetim yok, anne babasıyla var asıl. Yeni nesil sadece ders çalışmayı bilen inek tiplemesinden kendisi.

Kuzenimi geçelim, sizin fikriniz nedir acaba bu konuda, kendinizi sınava girmiş düşünürseniz?

O zaman kuzeni boşverin, siz ne olmak istiyorsunuz? Size çalışalım.

Kuzene mühendis olacaksa İTÜ, ODTÜ; başka bir şey olacaksa Boğaziçi, Bilkent, Koç'u bu sırayla tavsiye edebilirsiniz. Bölümler arasında büyük farklar yok.

odtü makina :)

okumazdım heralde o disiplin o zeka varken. niye okulda piç ediimki beynimi. gider bi şirkete çaycı olarak girerdim izlerdim sonrada kendi şirketimi kurardım falan.

illa gircek olursam boğaziçinde herhangi bi bölüm. havan olsun

gerçi 1-2 sene okurdum. üniverste görmek lazım

usta ea da olursam bilkent hukuk tam bursluya girerdim 450 kaymede veriolar mf olursa da hacettepe tıp ing şu an mı nerdeyim odtü inşaat beklerim :D

mühendislik: odtü, boğaziçi, itü. odtü mühendislikte kral ama istanbul da ayrı bir tercih sebebi boğaziçi için. (odtü neden kral? çünkü mühendislik-egemen bir üniversite ve çok güzel öğrenci toplulukları var)
tıp: ege, cerrahpaşa, çapa (çapa'da okuyan arkadaşım keşke ege tercih etseydim diyor çünkü istanbul'da harcamalar ve kalacak yer sıkıntısı çok oluyor, ege'de ise aksine ilk 1000'dekilere 2 kişilik güzel odalar veriliyor)
ea: koç hukuk, sabancı ekonomi, bilkent hukuk, galatasaray hukuk, boğaziçi işletme, boğaziçi ekonomi, bilkent iktisat (ben hepsine girebileceğim halde boğaziçi ekonomiyi seçtim, sabancı koç olsa daha iyi olabilirdi ama paralı ibnelerle uğraşamam dedim, kıspfmet)

aslında tekrar düşündüm de, ea için saydığım bölümlerinin hepsinin ayrı bi güzelliği var. okulun içindeki arkadaş ortamınlarının hangisinde daha rahat edilecekse o seçilmesi en iyi.

boğaziçi elektronik.

neden bogazici?
gercekten iyi bir egitim veriliyor, hocalar, hocalarin ogrenciyle iliskileri genelde super.
ilgi alaninda alabilecegin derslerin haddi hesabi yok. sinemadan muzige tarihten felsefeye latinceye varan yabanci dillere ne istersen alabilirsin.
yeri cok merkezi, dagin basi asla degil. istanbulda okudugunu sonuna kadar hissettirir.
klupler, ogrenci faaliyetleri cok aktiftir. cevre yapabilecegin, yine ilgi alanlarinla ilgilenebilecegin ortamin haddi hesabi yoktur.
super bir etikettir. her yerde gecer.
ingilizcen mukemmele yakinsar.
onlarca yurtdisi erasmus exchange programi arasindan kafana uyan birini secip gidip gezip gorup donebilirsin.
muhendislik bolumleri abet akreditasyonludur. yurtdisinda okulun adinin tanimayan yoktur neredeyse (hocalari da oyle). bir referans bile seni dunyanin alaninda en super okullarina sokabilir.
staj veya part time calisma pesinde kosarken, butun endustri senin sehrinde olacagindan, sen de sehrin orta gobeginde olacagindan sikinti cekmezsin.

neden elektronik?
her seyden once, bu bolum sana, "senin dunyada yapamayacagin is yok, elinden her sey gelir" dusuncesini asilar. bunu yaparken biraz iskence cekebilirsin, ama deger. felsefeleri, kendisi de bir elektronikci olan, eski bolun baskani ve muh. fak. dekani, simdiki rektor kadri hocanin soyledigine gore: "biz size ogrenmeyi ogretiyoruz"dur. bu ne demek? her isini kendin yapacaksin demek. arastirmayi, baskasina sormadan once tirmalamayi ogreneceksin demek. bu sirada, armut pis agzima dus bilgi verilmedigi icin zorlanacaksin demek.
super bir muhendislik vizyonun olur, baska muhendislik dallarina kaymak istersen kolayca adapte olabilirsin.
birden fazla disiplini icerdigi icin, ilerleyen siniflarda sectigin opsiyonla kendine bir yol cizebilirsin. illa turkiyede endustride calisicam dersten, telekomunikasyon secersin, yurtdisina gideyim master doktora yapayim ucayim kacayim dersen, ne secsen olur.

kotu yonleri var midir? vardir.
notlar can egrisi sistemi ile degerlendirilir. ulkedeki iq ve hirs acisindan ortalamanin cok ustunde bir insan kitlesinin arasinda olacagin icin, ortalamanin yuksek olmasi icin emsal bir bolume gore daha fazla calismani gerektirir. ama tabii, yeri geldiginde x universitesi mezunu 4.00 ortalamali insanin onune, bogazici ee mezunu 2.5 ortalamali insan gecer (genelde).
okurken zorlandiginda secimine lanet edersin, ama herhalde burada yazilacak her bolumde durum asagi yukari boyledir.
kopya donerse hocalar buna karismazlar, sen kendine yakistirip yapiyorsan bana ne derler. hakkinin yendigini hissedip moralini bozabilirsin.
bolumu sevmezsen, daha dogrusu muhendisligin sana gore olmadigina karar verirsen geri donusu yoktur. cok pisman ettirir.


ea'ci arkadasin icin soyleyeyim. cok para kazanmak, "challenging" bir hayat istiyorsa bogazici isletme yazsin. daha mezun olmadan part time da 3000 civari kazanan arkadaslarim vardi, bunun daha fazlasi da mevcuttur.

bogazici isletme olabilir saglam cevresi var mezunlar ve bolum de ekonomiye gore daha kolay diye biliyorum..ama bogazici muhendislik olmaz..muhendislik icin itu-odtu-bilkent ucgeninden biri daha mantikli olur her zaman formasyon acisindan bence.

bogazici isletme, ekonomi ve endustri mezunlari olan bir yerde calisiyorum oyle kimse de ahim sahim super y.disi imkanlarini reddedip gelmis degil ama okul iyi kapilar aciyor bu bir gercek yine de is ortaminda cok fark etmiyor belli bir yerden sonra o yuzden yapmak istedigin ise gore iyi bir universitede o bolumu okumak en mantiklisi.

muhtemelen kendi alt yapı çalışmaları içindir. Eninde sonunda gsm şirketleri de sadece frekansla haberleşmiyorlar.

vodafone bazı avrupa ülkelerinde internet hizmetide veriyor. bi arkadaş evine adsl i vodafonedan almıştı

uk de vodafone femto dıye bı olaya geciyor onla da alakalı olabilir.

quiknet için konuşuyorum bizim sitenin kapısından geçmesine rağmen içeri gelmesi 4-5 ay sürmüştü. o uzaklık da fazla değil sitedeysen apartmandaysan herneydeysen oranın yönetimine bağlı. ben bayağı uğraşıp getirtmiştim. daha da gelmezdi yani. senin talep toplaman lazım örgütlersen getirirler. (quiknet için böyleydi)

valla bahçelievler'deyim duymadım ben, bekleyip görelim.

Orda vakti zamanında petrol istasyonları patlamıştı.Yine aynı şey olmuş olabilir.Umarım kötü bir şey yoktur.

umuyorum ben de. o kadar şiddetli geldi ki böyle bir kaç saniye bekledim depremin titreşimi de gelsin diye, göz bebeklerim büyüdü heyecandan, üstelik saat 3:04 idi ki bu 17 ağustosu hatırlatıyor.

twitterdan aynen kopyalaiyorum,buyuk ihtimal budur; RT Off off Merter'de metrobus duragina kamyon girdi an itibariyle! twitpic.com

valla sabah orada servisi beklerken itfaiye ve bi takım araçlar oradaydı. e5 avcılar yönü kapalıydı bütün araçlar migrosun önündeki yoldan gidiyordu. servis 20 dakka geç geldi. kaza olmuştur dedim geçtim

bu mu ki?

www.ntvmsnbc.com

aklıma gelen tek şey: eskisinden farklı bi anakart takmışlardır sizde eski anakarta göre driver arıyosunuzdur?

karsinizdaki insanin fiziki ozelliklerine-egitim seviyesine efendim rutbesine gore degisiyordur bence bu laf yapamama seviyesi. Bir dahaki sefere karsinizda konusmaniz gereken insani butun bunlardan siyirip degerlendirin. Daha dogrusu konusmaya baslamadan bu degerlendirmelerin, ongorulerin hic birini yapmamaya calisin, silin kafanizdan. Hepsini tek insan olarak gorun...

psikologa gidebilirsin. çözüm bulanları gördüm

şöyle bir tavsiyede bulunayım. ki bunu bana daha önce bir psikiyatrist söylemişti. insanlarla diyaloglarınızı önceden kurgulayın. size ne söyleyebileceklerini, sizin ne diyebileceğinizi vb. bütün seçenekleriyle kafanızda kurgulayıp hayal edin, bunun üzerine zihninizden rol yapın. daha sonra kurguladığınız diyalogları uygulamaya çalışın. burada iki önemli unsur var. birincisi hayal etmek, ikincisi ise kendinize telkinde bulunmak. kendinize sık sık telkinde bulunun. telkin, insanın kendisini geliştirmesinde ve gündelik hayatta zorlandığı şeylerin üstesinden gelmesinde en etkili enstrümanı. sırf öncesinde değil, söz konusu durumlar meydana geldiğinde kendi kendinize "hadi şimdi müdahale et. yapabilirsin, şöyle şöyle de." diye kendinizi zorlayın. durumun bilincinde olun. yapılmamış bir şey olmadığını iyi biliyorum. bu durumun üstesinden gelenler mevcut.

ağzı laf yapan bi arkadaş edin onu toplum içinde gözlemle daha yararlı bir şey olmaz..

çok alternatif bir yöntem olacak ama evde hayvan besleyip bunu biraz kırabilirsiniz.